Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3015 E. 2024/4784 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin iflas etmesi nedeniyle, alacaklının açtığı itirazın iptali davasının konusuz kalıp kalmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket hakkında iflas kararı verildiği ve alacağın iflas masasına kaydedildiği anlaşıldığından, itirazın iptali davasının konusuz kaldığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/959 Esas, 2022/685 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/113 E., 2020/95 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirkete kullandırdığı krediye şirketin yetkilisi de olan diğer davalının müteselsil kefil olduğunu, krediler zamanında ödenmeyince hesabın kat edilip takip başlatıldığını, davalıların takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. arasında 10.07.2012 tarih 4.500.000,00 TL ve 20.04.2015 1.000.000,00 TL limitli 2 adet genel kredi sözleşmesi akdedildiği, diğer davalının sözleşmelerin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğu, davalı borçluların hesap kat ihtarının tebliği ile birlikte temerrüdün oluştuğu, 02.09.2013 tarih 780.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektup bedelinin muhatabın talebi üzerine 25.12.2015 tarihinde ödendiği, Borçlu Cari Hesap (BCH) kredisinden kaynaklı 621.840,00 TL alacakla birlikte takip tarihi itibari ile nakdi kredi hesabından kaynaklanan borç miktarının asıl alacak 1.401.840 TL, 30.811,50 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.540,58 TL Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 1.434.192,12 TL olduğu, 25.02.2014 tarihli 560.000,00 TL tutarlı teminat mektubu bedelinin yargılama aşamasında muhatabın tazmin talebi üzerine 09.06.2017 tarihinde ödendiği, davacı bankanın tahsilini isteyebileceği, 22.07.2013 tarih 4.758,00 TL tutarlı ve 09.09.2014 tarih 850.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektuplarının mer'i olduğu, davalı asıl borçlunun anılan bedelleri depo edilmesinden sorumlu tutulduğu, diğer davalı kefilin kredi sözleşmeleri ve eki niteliğinde olan kefalet sözleşmesinde gayri nakdi kredilere yönelik depo sorumluluğunun açıkça düzenlenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2015/27840 E. sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin 1.401.840,00 TL asıl alacak, 30.811,54 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.540,58 TL BSMV olmak üzere toplam 1.434.192,12 TL üzerinden, asıl alacağa 29.12.2015 takip tarihinden 05.06.2017 tarihine kadar (05.06.2017 tarihi dahil) işleyecek %72 temerrüt faizi ve BSMV, 06.06.2017 tarihinden itibaren de işleyecek %39 temerrüt faizi ve BSMV uygulanmak (temerrüt faiz oranı arttığı takdirde artan oranda) suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin nakdi alacak isteminin reddine, hüküm altına alınan nakdi alacak toplamının %20’si oranındaki icra inkâr tazminatının davalılardan tahsili ile davacı bankaya verilmesine, 25.02.2014 tarih 560.000,00 TL tutarlı teminat mektubu bedelinin 09.06.2017 tazmin tarihinden işleyecek %39 temerrüt faizi ve BSMV ile (sözleşmenin 4.2 maddesi gereğince faiz oranının değişmesi halinde değişen oranlarda) davalılardan tahsili ile davacı bankaya verilmesine, 22.07.2013 tarih 4.758,00 TL bedelli süresiz kesin teminat mektubu bedeli ile 09.09.2014 tarih 850.000,00 TL bedelli süresiz kesin teminat mektubu bedelinin icra dosyasına veya banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba davalı ... İnş. Tic. San. A.Ş. tarafından depo edilmesine, diğer davalı kefil hakkında bu yöndeki istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip tarihine kadar yapılan hesaplama ve faiz oranına itirazları olmamakla birlikte takibin %72 temerrüt faiz oranı (arttığı taktirde artan oranda) ile devamı gerektiğini, kredi çerçeve sözleşmesinin 2.5, 4.2, 5.4 üncü maddeleri ile kefalet sözleşmesinin 2.2, 2.8 inci maddelerinde bu hususta davalıların bilgilendirildiğini, teminat mektubunun nakte dönüştüğü tarih itibariyle güncel temerrüt faizi işletilmek suretiyle verilen kararın doğru olmadığını, meri teminat mektuplarının deposunda kefilin de sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı en yüksek cari faiz oranını ispat etme külfetinin alacaklı davacı üzerinde olduğu, davacının yargılama aşamasında borçlu hesaplara fiilen uygulanan en yüksek cari faiz oranını gösterir herhangi bir bilgi ve belge ibraz etmediği gibi istinaf aşamasında da sunulan herhangi bir belge bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu alacağın kaynaklandığı kredi ilişkisinde davacı bankanın, 14.01.2010 tarihi ile 06.06.2017 tarihleri arasında % 36, 06.06.2017 tarihinden itibaren de % 26 akdi faiz oranını uyguladığı gözetilerek genel kredi sözleşmelerinin 42 nci maddesi uyarınca anılan akdi faiz oranlarının belirtilen tarihlere göre %100 ve %50 fazlası hesaplanarak uygulanması gereken temerrüt faiz oranlarının %72 ve %39 olarak tespiti karşısında davacının davalı şirketin genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı kredi ilişkisinde 06.06.2017 tarihinden itibaren uyguladığı %26 akdi faiz oranının üzerinde bir faiz oranı uyguladığını ispatlayamadığı, davalı kefilin kredi sözleşmeleri ve eki niteliğinde olan kefalet sözleşmesinde gayri nakdi kredilere yönelik depo sorumluluğunun açıkça düzenlenmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı şirket yönünden iflas dosyası olan Ankara 21. İflas Müdürlüğünün 2019/48 E. sayılı dosyasında dosyaya bildirilen alacağın tamamının kabul edildiğini, davanın şirket yönünden konusuz kaldığını, takibin takip talebinde belirtildiği gibi %72 temerrüt faizi oranı (arttığı taktirde artan oranda) ile devamı gerektiğini, kredi çerçeve sözleşmesinin 2.5, 4.2, 5.4 üncü maddeleri ile kefalet sözleşmesinin 2.2, 2.8 inci maddelerinde bu hususta davalıların bilgilendirildiğini, takip tarihi itibariyle müvekkilince kullandırılan tüm ticari kredilerde uygulanan gecikme faizinin Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına (TCMB) bildirilen en yüksek faiz oranı olan %36, temerrüt faizi oranının ise bu oranın %100 fazlası olan %72 olduğunu, genel mektupta da bu hususların hükme bağlandığını, kredi çerçeve sözleşmesinin 2.2 maddesi uyarınca nakdi veya gayrinakdi kredi kullandırılabileceğini, 4.1.3 maddesinde teminat ve kefalet mektupları ile garanti mektuplarının iadesini veya bedellerinin bankaya depo edilmesini istemek hak ve yetkilerine sahip olduğu ifadelerinin yer aldığını, kefalet sözleşmesinin 2.2 nci maddesinde de “sözleşmede yer alan tüm hususlardan da müteselsilen sorumlu ve yükümlü olunacağı” ve 2.8 inci maddesinde “kefiller müşteri ile Banka arasındaki tüm sözleşme maddelerini okuduğunu, bu maddelerin kendilerine de aynen uygulanacağı hususlarını kabul ve taahhüt eder.” ifadesinin bulunduğunu, kefalet sözleşmesinin kredi çerçeve sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğunu, kefilin kredi sözleşmesinde yazan hususlarının tamamının kendileri hakkında geçerli olduğunu kabul ettiklerini beyan ettiğini, gerek kredi çerçeve sözleşmesinin ana metninde gerekse eki olan teminat mektuplarına dair taahhütnamede de Bankanın mektup bedellerinin deposunu talep etme hakkının bulunduğunun açıkça yer aldığını, deposu talep edilen tutarda kefilin de sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin davalı ...'a yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava, kredi ve kefalet sözleşmelerine dayalı olarak davalı asıl borçlu ile müteselsil kefil aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı temyiz dilekçesinde, Ankara 21. İflas Müdürlüğü'nün 2019/48 E. sayılı dosyasından iflasın kesinleşmesi üzerine düzenlenen sıra cetveli ile davalı şirketin iflas günü itibariyle iflas dosyasına bildirilen 7.439.816,32 TL nakdi, 854.758,00 TL gayri nakdi olmak üzere toplam 8.294.574,32 TL alacağın tamamının kabul edildiğini, davanın müflis ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. yönünden konusuz kaldığı yönünde hüküm tesis edilmesi, dolayısıyla yerel mahkeme kararının bu yönüyle bozulması gerektiğini belirtmiş, dosyaya celbedilen Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğünün 12.07.2021 tarihli kararı ile 7.489.816,32 TL nakit banka alacağının aynen, 854.758,00 TL gayri nakdi alacağın ise taliki şarta bağlı olarak masaya kayıt ve kabulüne karar verildiği görülmüştür. Bu durumda davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. yönünden davanın konusuz kaldığı nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin davalı ...'a yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.