Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3049 E. 2025/1451 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının tescilli markasının davacının tescilli markasına ve tescilsiz tasarımına tecavüz teşkil edip etmediği ve haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında fonetik ve anlamsal benzerliklerin bulunduğu, tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin olduğu ve davalı kutu tasarımının davacı kutu tasarımına benzerlik göstererek haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davalı markasının hükümsüzlüğüne ve tecavüzün tespitine, haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine karar veren hükmünün Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1411 Esas, 2024/617 Karar

HÜKÜM : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/24 E., 2021/87 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2016/11076 sayı ile tescilli “boom boom” markasının sahibi olduğunu, davalının 2017/83738 tescil numaralı “...” ibaresini tescil ettirdiğini, fakat şekil markası olarak tescil ettirdiği markayı müvekkilinin markasıyla iltibas oluşturacak şekilde ve hatta müvekkilinin tescilsiz tasarımı ile aynı olacak şekilde kullandığını, müvekkilinin kutu tasarımı ile birebir aynı olan 2017/83738 tescil numaralı marka hakkındaki tescilin kötüniyet içerdiğini, davalının müvekkiline ait tasarımı taklit suretiyle müvekkilin tescilli markasına alenen tecavüz ettiğini, tarafların bu markaları enerji içeceğinde kullandığını, davalının ürünlerinin müvekkile ait zannedildiğini, karışıklığa neden olduğunu, davalının müvekkile ait pazardan haksız faydalandığını, her iki ürün arasında tek fark olarak davalıya ait markada İngilizce çift anlamına gelen “double” ibaresinin kullanıldığını, her ikisinin aynı anlama geldiğini, müvekkile ait kutu tasarımı ve figürünün davalıya ait taklit üründe de birebir kullanıldığını, müvekkili adına tescilli 2016/11076 numaralı marka ve bu marka altında müvekkil tarafından yıllardır üretilip satışı yapılan tasarımın müvekkili sayesinde toplum tarafından bilinir hale geldiğini, müvekkilinin tasarımının tescilsiz olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 54 ve devamı maddelerinde haksız rekabet hükümlerine göre korunduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli 2017/83738 sayılı markanın hükümsüzlüğüne, davalı markasının kullanımın önlenmesine, fiilin tecavüz olup olmadığının tespitine, muhtemel tecavüzün önlenmesine, müvekkiline ait tasarımın aynısını ve ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle yapılan haksız rekabetin tespitine ve men’ine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf markalarının görsel açıdan birtakım farkları olmasına rağmen fonetik ve anlamsal benzerliklerin genel anlamda aynı olduğu, markanın kullanıldığı ortalama tüketiciler nezdinde davacı markası ile davalı kullanımlarının ilişkilendirme ve karıştırma ihtimalinin bulunduğu, davacı markasına tecavüz oluşturduğu, yine davacı kutu tasarımı ile davalı kutu tasarımının ambalaj, renk ve kompozisyon olarak benzerlik içerdiği, TTK’nın 54. maddesi ve 55/a-4 hükmü uyarınca haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı adına tescilli 2017/83738 numaralı “...” ibareli markanın hükümsüzlüğüne, davalı markasının, davacı markasına tecavüz oluşturduğunun tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, kaldırılmasına, davalı ürününün kutu tasarımının davacının kutu tasarımına haksız rekabet oluşturduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacı adına tescilli markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve davalıya ait markanın hükümsüzlüğünün tespiti ile sicilden terkinini ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve men'i istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.