"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/37 Esas, 2024/359 Karar...
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/128 E., 2021/167 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı Kurum vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin ürünlerini “...” ve “...” markaları ile pazara sunduğunu, "..." markasının tanınmış marka olduğunu, davalı gerçek kişilerin 2018/116615 sayılı "... şekil" ibareli marka başvurusuna itirazlarının reddedildiğini, davalı tarafın markası ile müvekkili markalarının karıştırılma ihtimali doğuracak düzeyde benzerlik taşıdığını, müvekkilinin dava konusu ibare üzerinde 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/3 ve 6/6.maddeleri anlamında hak sahibi olduğunu, davalı tarafın marka başvurusunun kötüniyetli yapıldığını ileri sürerek Yeniden Değerlendirme ve İnceleme Kurulu (YİDK) kararının iptalini ve 2018/116615 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı gerçek kişilerce davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...+Şekil" ibareli marka başvurusu ile davacıya ait "...", "..." ibareli tescilli markalar arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK'nın 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı, davacı tarafın "...+Şekil" ibareli başvuru üzerinde SMK'nın 6/3 maddesi anlamında önceye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliğinin kanıtlanmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK'nın 6/4-5 maddesindeki tanınmışlık koşulunun da oluşmadığı, davacı tarafın "...+Şekil" ibareli başvuru üzerinde SMK'nın 6/6 maddesi anlamında ticaret ünvanı dahil diğer fikri ve sınai mülkiyet hak iddiasının ve dava konusu marka açısından SMK'nın 6/9 maddesi anlamında kötüniyetin kanıtlanmadığı, YİDK kararının doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı gerçek kişilerin başvurusuna konu ibarenin "...+şekil" olduğu, davacının itirazına mesnet markalarının esas unsurunun da "..." ibaresinden oluştuğu, davacının itirazına mesnet markasının davalıların başvurusunda bütün olarak yer aldığı, davaya konu başvuru markasının tüketiciler tarafından bir bütün olarak "..." şeklinde algılanacağı, başvuru markasındaki esaslı unsurun “...” kelimesi olduğu, başvuruya eklenen “bi” ibaresinin ve şekil unsurunun markaya yeterli düzeyde ayırt edicilik katmadığı, yeterli ayırt edicilik bulunmadığı için "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğundan da söz edilemeyeceği, davalının başvurusuna konu markasının davacı markaları ile iltibas tehlikesine yol açacağı, davalıların başvurusu kapsamında 29 ve 30. sınıf gıda malları ile 43. sınıfın 1.,2., 3., 4. alt sınıflarındaki hizmetler yer aldığı, davacının, itiraza mesnet çok sayıda "..." asli unsurlu markası da 29.ve 30.sınıf mallarda tescilli olduğundan, bu sınıflar yönünden emtia benzerliği şartı gerçekleştiği, davalılar her ne kadar YİDK sürecinde davacının itiraza mesnet markaları yönünden kullanım ispatı talep etmiş ise de, davacının tescil tarihleri itibariyle kullanım ispatına tabi olmayan 29. ve 30.sınıfta tescilli markalarının da olduğu, davacının 43.sınıfta tescilli markası bulunmuyor ise de, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 29 ve 30. sınıf mallar ile 43.1.sınıf "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri"nin benzer olduğu, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 29 ve 30. sınıf mallar ile 43.1.sınıf hizmetler (yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri) yönünden, taraf markaları arasında emtia benzerliği şartının da gerçekleştiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile TÜRKPATENT YİDK kararının, 29. ve 30.sınıftaki malların tamamı ile 43. sınıftaki "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri." yönünden kısmen iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalılar ... ve... adına tescilli 2018/116615 sayılı "...+şekil" ibareli markanın, 29. ve 30. sınıftaki malların tamamı ile 43. sınıftaki "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri." yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ile hükümsüzlük istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine, 06.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.