"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2006/611 Esas, 2021/10 Karar
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı düzeltilerek onayan Dairenin kararı aleyhinde davacı vekili ile davalı H. Barbaros Olcay vekili, davalı ... vekili, davalılar ..., ..., ... vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı ... Yapı Ltd. Şti.'ye müvekkili Bankanın Levent Şubesi tarafından kullandırılan usulsüz krediler sebebi ile bankanın zarara uğradığını, bankaca düzenlenen istihbarat raporlarında şirkete kullandırılacak kredi konusunda olumsuz raporlar verilmesine rağmen banka müdürü olan davalı ... ile Müdür Yardımcısı davalı ... imzası ile şubenin olumlu görüş içeren kredi teklifi üzerine Ticari Krediler Müdürü davalı ...'nın olumlu görüşü, Genel Müdür Yardımcısı davalı H.Barbaros Olcay'ın uygun görüşü ve Banka Genel Müdürü davalı ...'in oluru ile diğer davalıların üyesi bulunduğu yönetim kurulu tarafından 29.12.1995 gün ve 44 sayılı oturumda bankaya kredi tahsisine karar verildiğini, kredi koşulu olarak şirket ortaklarının şahsi kefaleti ve taşınmazlar üzerine kredinin %200 fazlası ile ipotek tesis edilmesinin kararlaştırıldığını, şube tarafından firmanın teminat teşkil eden gayrimenkulleri değiştirme talebi ve ekspertiz heyetinin yanıltılması sonucu kredinin kapatılması talebinde bulunulduğunu ve kredinin iptal edildiğini, kısa bir süre sonra istihbarat raporu ve ekspertiz raporu düzenlenerek şube tarafından olumlu görüş bildirilerek yeniden kredi kullandırılmasının teklif edildiğini, genel müdürlükten kredi kullandırılma hususunda yetki ve talimat verilmemesine rağmen şube tarafından yeterli teminat alınmadan kredi kullandırıldığını, ek kredi talebinin şube tarafından olumlu görüş bildirilerek Ticari Krediler Müdürlüğüne gönderildiğini, teminat değişikliği ve döviz kredisi kullandırılması konusunda olumlu görüş verildiğini, davalıların oluşturduğu yönetim kurulunun verdiği karar ile istihbarat raporunun yeni olması nedeni ile gayrimenkul teminatı ile yeniden kredi kullandırıldığını ve sonrasında kredi kullandırılmasının devam ettiğini, istihbarat raporlarında olumsuzluklara rağmen kredi risk teminat dengesi oluşturulmadan, yeterli teminat alınmadan nakdi ve gayri nakdi kredi kullandırıldığını, bu kredilerin ödenmemesi üzerine 24.03.1997 tarihinden başlamak üzere 1.494.108,00 TL'nin tasfiye olunacaklar hesabına aktarıldığını ve yasal takip başlatıldığını, kredi kullandırılması sırasında bankacılık genel mevzuatı ve iç mevzuat ile bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı davranıldığını, alınan teminatların yetersiz olduğunu, bankanın zararının oluştuğunu iddia ederek ... Yapı Ltd. Şti.'ne usulsüz kullandırılan krediler sebebi ile oluşan banka zararı olan ve 24.03.1997 tarihinden itibaren tahsil olunacak alacaklar hesabına aktarılan 1.494.108,00 TL alacağın, bu tarihten itibaren tahsil tarihine kadar bankanın aynı tür kredilere uygulanan değişen oranlarda temerrüt faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu kredinin Genel Müdürlüğün onay ve oluru ile kullandırıldığını, şube çalışanlarının ve müdürlerinin kusuru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kredinin genel müdürlük ve yönetim kurulunun yetki ve talimatı ile kullandırılan otorize kredi olduğunu, kredi kullanan firmanın ilk başvurusunun, ipoteklerde değişiklik yapmak istemesi, istihbarat elemanlarını yanıltması ve firma hakkında gelen olumsuz duyumlar neticesinde reddedildiğini, sonrasında firma yetkililerinin genel müdürlükle yaptığı görüşmeler neticesinde yönetim kurulu kararı ile otorize kredi tahsis edildiğini, şubenin mevzuata aykırı kredi teklifinde bulunmadığını, kredi kullanımı sırasında devre faizinin ödenmemesi üzerine şubece firmaya ihtarname çekildiğini ve bakiye borcun Bölge Hukuk Müdürlüğüne gönderildiğini ancak takibin Ticari Krediler Müdürlüğünce geri çekildiğini, şubenin denetimleri sırasında yapılan denetimlerde bu konuya ilişkin uyarı yapılmadığını, şubenin Genel Müdürlük ve Yönetim Kurulunun emir ve oluru dışında işlem yapmasının ve yetkisiz icrada bulunmasının söz konusu olmadığını, kredinin kullandırılmasının şubenin inisiyatifi dışında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın zamanaşımına uğradığını, davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkillerinin ibra edildiğini, bu sebeple sorumluluklarının kalmadığını, dava konusu kredinin usulüne uygun olarak kullandırıldığını, bankacılıkta risk faktörünün her zaman olduğunu, kredi kullandırırken mevzuata yönelik tüm kurallara uyulduğunu, istihbarat raporlarının kredi kullandırıldığı tarihteki mevzuata göre yapılması ve uyulması zorunlu bir rapor olmadığını, idari bir rapor olduğunu, istihbarat yapılmadan ve gerekli teminat alınmadan kullandırılan kredi olmadığını, gerekli teminatların alındığını, istihbarat raporlarının bütünüyle olumlu olduğunu, bankanın zararının doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
4.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; açılan davada zaman aşımı süresinin dolduğunu, alacağın tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarıldığını, bankanın zararının oluşmadığını, meydana gelen ekonomik krizler sebebi ile Hazinenin bu riskleri zaman zaman üstlendiğini, müvekkilinin kredi verilmesi konusunda yetkili olmadığını, istişari nitelikte ve bağlayıcı olmayan görüşlerinden dolayı sorumluluğunun doğmayacağını savunarak açılan davanın reddini istemiştir.
5.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; açılan davada zaman aşımı süresinin dolduğunu, kullandırılan kredilerde usulsüzlük bulunmadığını, o tarihte genel müdür yardımcısı olan müvekkilinin görüş bildirmeden sadece havale işlemi yaptığını, yetkili kişinin genel müdür olduğunu, kredilerin oy birliği ile alınan kararla tahsis edildiğini, ekspertiz raporuna göre gerekli teminatların alındığını, bankacılık mevzuatına uygun olarak kredi kullandırıldığını, kredi borçluları hakkında alınmış haciz vesikası bulunmadığını, bankanın zararının doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
6.Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, dosya kapsamında aldırılan birbiri ile uyumlu bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere kredi talebi üzerine düzenlenen istihbarat raporunda sonuç olarak firmanın kredi talebinin olumlu karşılanması gerektiğinin belirtildiği, istihbarat verilerinde olumsuzluk olmadığı, şubenin yönetim kurulu kararına uygun kredi kullandırdığı, bankanın 16.05.1996 tarihinde 76.951,00 TL tahsis ettiği krediye karşılık ekspertiz değeri 147.000,00 TL olan gayrimenkul üzerine 240.000,00 TL ipotek tesis edildiği, şirket ortaklarının kefaletlerinin alındığı, 390.805,00 TL'lik ikinci dilim kredi için ise ekspertiz değeri 839.460,00 TL olan gayrimenkul üzerine 2.200.000,00 TL'lik ipotek tesis edildiği, teminatların risk teminat dengesine uygun alındığı, davalılarca yapılan işlemlerde bankacılık mevzuatına ve teamüllerine uygun hareket edildiği, aykırı davranıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 23.01.2024 tarih, 2023/6202 E. ve 2024/521 K. sayılı kararı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davacı vekili ile davalı ... vekili, ... vekili ve davalılar ..., ..., ... vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, usulsüz kredi kullandırılmak suretiyle banka zararına sebebiyet verdiklerinden bahisle banka yönetici ve çalışanlarına yönelik açılan sorumluluk davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekili ile davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalılar ..., ..., ... vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hâllerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
V. SONUÇ: Davacı vekili ile davalı ... vekili, davalı .. vekili, davalılar ..., ..., ... vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.