Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3153 E. 2025/1574 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait "..." markasının, davacının tescilli ve tanınmış "..." markası ile benzerlik teşkil edip etmediği ve bu benzerliğin iltibasa yol açıp açmadığına ilişkin marka hükümsüzlük davası.

Gerekçe ve Sonuç: Markaların görsel ve işitsel benzerliğinin yanı sıra, davacı markasının tanınmışlığı ve aynı emtia grubunda tescilli olmaları nedeniyle ortalama tüketici nezdinde iltibas ve haksız yararlanma ihtimali yaratacağı gözetilerek, yerel mahkemenin marka hükümsüzlüğüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/524 Esas, 2024/581 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü (Yeniden hüküm kurulmak suretiyle)

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/510 E., 2021/44 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ev bakım, temizlik kağıtları ve hijyen kategorisi olmak üzere hızlı tüketim sektöründe faaliyet gösterdiğini, 1997 yılından beri tescilli "..." ibareli markaları bulunduğunu, "..." ibaresini 2007 yılında T/01583 sayılı ile tanınmış marka olarak tescil ettirdiğini, "..." ibaresiyle biten seri markalarının bulunduğunu, davalıya ait "..." markasının, müvekkili adına tescilli ve tanınmış "..." markası ile gerek görsel, gerekse işitsel olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davaya konu markanın müvekkiline ait "..." esas unsurlu markalar ile aynı mal ve hizmet sınıfında tescilli olmasının tüketiciler nezdinde iltibas yaratacağını ileri sürerek davalı adına tescilli 2013/53828 sayılı markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortalama tüketici kitlesi üzerinde markaların başlangıç ibarelerinin etkili olduğu, "fix" ibaresini ek olarak içeren onlarca markanın aynı sınıflarda tescilli olduğunu, markaların başlangıç ibareleri olan "mol" ve "BON" kelimeleri karşılaştırıldığında, ''fix'' ibarelerinin esasen eklenen tanımlayıcı işaretler niteliğinde oldukları hususu ve ilgili tüketici kitlesi dikkate alındığında, aynı veya benzer mallar yönünden markalar arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 maddesi anlamında halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davalının tescilinin kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı markasının 24.07.2014 tarihinde tescil edildiği, davanın açıldığı tarihte markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıllık süre henüz dolmadığından sessiz kalma yoluyla hak kaybı söz konusu olmadığı, davacının markalarının asıl unsuru “...”, davalı markasının asıl unsuru ise "..." ibaresi olduğu, markaların benzerlik yönünden bir bütün halinde değerlendirilmesi esas olduğundan, markanın esas unsurunu oluşturan ibarenin hecelere ayrılarak benzerlik karşılaştırması yapılmasının yerinde olmadığı, davaya konu olan markalara bütün olarak bakıldığında görsel ve işitsel olarak benzer olduğu, markaların 05. sınıfta aynı emtia grubunda tescilli olduğu, bu durumda ürünleri kullanan ortalama tüketiciler nezdinde işletmeler arasında ekonomik, ticari bir bağlantı kurma dahil ilişkilendirilme ihtimalini içerecek şekilde iltibas tehlikesi bulunduğunun kabulü gerektiği, diğer yandan, davacının “...” ibareli markasının sektörel tanınmış marka niteliğinde olduğu, bu durumun mahkemece de kabul edildiği ve tanınmışlığın karıştırılma ihtimalini daha da güçlendireceği, davalı markasının tescilli olduğu 05. sınıfta aynı ve benzer emtialar yönünden tanınmışlıktan haksız yararlanmaya yol açacağının kabulü gerektiği, iltibas tehlikesinin bu itibarla mevcut olduğu davanın reddi kararının dosya kapsamına ve hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı adına tescilli 2013/53828 sayılı "..." ibareli markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.