"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/605 Esas, 2023/866 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının bozma ilamına uyularak dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı aleyhine Almanya Duisburg Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan alacak davasının reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, Duisburg Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 4 O 101/14 numaralı dosyasında verilen 31.03.2016 tarihli kararın tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde davacı aleyhine açılan davadan kurtulmak ve kesin delil elde etmek ve müvekkilinin alacağına kavuşmasını mevcut dava ile engellemeye çalıştığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak; 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 41. maddesinde 25.3.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanun'u ve 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'a eklenen geçici 4. maddenin 1. ve 2. fıkrasının 12.09.2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 18.05.2023 tarih 2020/11 E., 2023/98 K. sayılı ilamıyla iptal edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda Yargıtay HGK kararına dayanak madde iptal olduğundan davanın esası yönünden inceleme yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. MÖHUK 58. maddesinde "Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır." hükmü yer almaktadır. Tanıma; “Bir mahkeme kararının kesin hüküm kuvvetinin yabancı ülkede kabulü" niteliğine ilişkindir. Her mahkeme kararı hem kesin hüküm, hem de icra kabiliyetini birlikte taşımamakta; bazı kararlar nitelikleri gereği yalnız kesin hüküm teşkil etmektedir. Davaya konu yabancı mahkeme kararı da bu kapsamdadır. MÖHUK 54 ve devamı maddeleri gereğince davaya dayanak yabancı mahkeme kararının hukuk davasına ilişkin olduğu, yabancı mahkeme kararının usulünce kesinleşmiş olduğu, dolayısı ile tenfiz şartlarını taşıdığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, Federal Almanya Cumhuriyeti Duisburg Asliye Hukuk Mahkemesi 4 O 101/14 numaralı dosyasından verilen 31.03.2016 tarihli kararın tanınmasına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.5784 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanun'un 54 üncü ve 58 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.