Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3208 E. 2025/1622 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İnşaat tüm riskler sigorta poliçesine dayalı tazminat isteminde, yüklenicinin kusurunun sigorta teminatı kapsamı dışında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin proje dışı uygulama yapması nedeniyle meydana gelen göçmelerin sigorta poliçesinin istisna hükümleri kapsamında kaldığı ve davacı kusurunun bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/560 Esas, 2024/480 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/470 E., 2019/1004 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Yapı İşleri Müdürlüğü arasında, “Sultangazi Esentepe Mahallesi Kat Otoparkı ve Belediye Hizmet Tesisleri İnşaatı" işine dair 09.12.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşme gereği inşa işlemlerine başladığını ve doğması ihtimali olan bütün rizikolara karşı davalı ile “İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi” imzaladığını, şantiye sahasında meydana gelen çökmeler neticesinde ciddi manada zarar meydana geldiğini, davalı sigortacının şantiye sahasında yaşanan kazaların teminat kapsamında ele alınamayacağını müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığının açık olduğunu ileri sürerek inşaat alanında meydana gelen kaza nedeniyle oluşan zarar/hasar bedeli olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın farazi hesaplamalar üzerine açıldığını, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesine istinaden İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, akdedilen sigorta sözleşmesinde davacının sigorta ettiren sıfatını taşıdığını, dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ise sigortalı sıfatını taşıdığını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, meydana gelen rizikonun davacının ağır kusuruyla, projeye aykırı şekilde uygulama yapmış olması sebebiyle gerçekleştiğini, davacının fahiş talebinin kötüniyet göstergesi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı yüklenicinin proje dışında kuyu yapım tekniği uygulamalarını dikkate almadan imalatlarını yaptığı, bundan dolayı da göçmelerin oluştuğu, Sigorta Poliçesinin Münich Re 110 ve 121 şartlarına göre, davacı kusurunun poliçe teminat kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

10.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.