Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3206 E. 2024/8019 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, kefil oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan kurtulup kurtulmadıklarının tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Kefalet konusu sözleşmenin tasfiye edilmesi ve davaya konu icra takibinin, davacıların kefil olmadığı farklı bir sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle, davacıların icra takibine konu borçtan sorumlu olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/4 Esas, 2024/270 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava dışı ... Ltd. Şti. ile davalı banka arasında akdedilen 05.05.2004 tarihli kredi sözleşmesine 80.000,00 TL'lik araç kredisi nedeniyle davacıların kefil olduklarını, krediye konu olan aracın davalı banka tarafından cebri icra yoluyla satılarak borcun bir kısmının bu şekilde tahsil edildiğini, kalan kısmının da asıl borçlu tarafından ödenerek kapatıldığını, asıl borçlunun kullanmış olduğu diğer krediler sebebiyle davacılar hakkında icra takibi yapıldığını ileri sürerek, icra dosyasına konu olan 119.300,88 TL yönünden davacıların borçlu olmadıklarının tespitine ve en az % 40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Banka ile dava dışı ... Şirketi arasında imzalanan 05.05.2004 tarihli genel kredi sözleşmesine davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, hesabın 12.09.2007 tarihinde kesildiğini, 87.728,28 TL borç bakiyesinin tespit edildiğini, davacıların yapılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiklerini, İcra Mahkemesi tarafından itirazın kaldırılmasına karar verildiğini ve kararın Yargıtay tarafından onandığını, davacıların asıl borçlunun kredi genel sözleşmesi kapsamındaki tüm borçlarından sorumlu olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak davacıların kefalet borcu bulunan 05.05.2004 tarihli sözleşmenin tasfiye edildiği, bu durumda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 598 inci maddesinin birinci fıkras uyarınca kefilin borcundan kurtulduğu, davaya konu takibin ise dava dışı şirket ile davalı banka arasında akdedilen 11.04.2007 tarihli kredi sözleşmesine dayanarak yapıldığı, bu sözleşme kapsamında doğmuş yahut doğacak borca ilişkin olarak davacıların bir kefaletinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların Malatya İcra Müdürlüğü'nün 2016/9951 E. sayılı (Kapatılan 3. İcra Müdürlüğünün 2008/2452 E. sayılı) icra dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesi.

2. 6098 sayılı Kanun'un 589 uncu maddesinin birinci fıkrası

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V.SONUÇ: Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.