"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/989 Esas, 2024/54 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/1623 E., 2021/147 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazda bulunduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin davacı/karşı davalıdan yaş meyve alıp yurtdışına ihraç ettiğini ve bu kapsamda davalıdan taze üzüm satın aldığını, herhangi bir yazılı sözleşme olmaksızın yapılan anlaşmaya göre meyvelerde ilaç kalıntısı olmaksızın, kalite güvencesiyle karşı davalı - davacıya ait olan ürünlerin müvekkili şirkete ait ambalaj ve kutularda davacı tarafından paketlenmesinin kararlaştırıldığını, yurtdışında malı teslim alan şirketin yaptığı kalite kontrolünde ürünün taahhüt edilen kilogramın altında, küflenmiş, çürük ve bozuk olduğunun tespit edildiğini, davalının kusurlu olduğunu, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.048.918,84 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın müvekkiline ayıplı mal teslim etmesinden ve sözleşme yükümlülüğüne aykırı davranmasından dolayı müvekkilinin uğradığı tüm zararlardan sorumluluğu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin ürünleri ayıpsız olarak davacıya teslim ettiğini, kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında yaş kayısı ve üzüm alım satımı konusunda 2016 yılında sözlü anlaşma yapıldığı, davacı-karşı davalı tarafından temin edilecek üzümlerin davalı-karşı davacı tarafından temin edilecek ambalaj ve kutulara davacı-karşı davalı tarafça paketlenerek, davalı-karşı davacı tarafından temin edilecek ve taşıma işini yapacak olan tırlara teslim edileceği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davaya konu üzümlerin tırlara teslimi sırasında kutu başına net 2 kg paketleme yapılarak teslim yapılıp yapılmadığı, teslim edilen üzümlerin ayıplı olup olmadığı, ayıbın ilaçlamadan, hasattan ve paketlemeden ya da tırlara tesliminden sonra taşıma ve nakliye işleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında olduğu, bilirkişi heyetinden rapor alındığı buna göre Dilbaz şirketi tarafından temin edilen üzümlerin tırlara yüklenmesi ve teslim edilmesi aşamasında üzüm kalitesinin uygun olduğu, teslim aşamasında ayıplı olmadıkları, ancak taşıma işleminin sonunda ürünlerin ayıplı hale geldikleri, çürüme, bozulma olduğu ve ağırlık kaybına uğradıkları, bunun nakliye aşamasında sıcaklık protokolüne dikkat edilmemesinden kaynaklandığı, sözleşmeye konu yaş üzümlerin müşteriye tesliminde oluşan bozulma ve diğer ayıplardan davacı-karşı davalının bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve her iki şirketin kayıtlarının bir birini doğruladığı, dava tarihi itibari ile davacı-karşı davalının 481.958,12 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm, asıl davada davalı/karşı davada davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı - karşı davacının ürünlerin ayıplı olduğunu ispatlayamaması sebebiyle karşı davanın reddi ve asıl davanın kabulü yönünde verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle asıl davada davalı/karşı davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, asıl davada davalı/karşı davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava itirazın iptali, karşı dava maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı/karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.