"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikra ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2023/342 Esas, 2024/23 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tasarıma, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, marka hükümsüzlüğü davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ticaret unvanı olarak da kullandığı 2008/19285 sayılı “...+ şekil” ibareli markanın sahibi olduğunu, işarette “...” ibaresinin esas unsur niteliği taşıdığını, davacının ürün ambalaj ve çuvallarında kendisine ait Türk Patent ve Marka Kurumu (Türkpatent) nezdinde tescili 2014/00196 sayılı endüstriyel tasarımı kullandığını, 2013/51576 sayılı “...” ibareli markayı kötü niyetle devralan davalının, markasını müvekkili şirkete ait marka ve endüstriyel tasarıma benzeterek, işletmeler arasında ekonomik ve ticari bağlantı bulunduğu izlenimine ve iltibasa sebebiyet verilecek şekilde kullandığını, bu kullanımın davacının marka ve tasarım hukukundan doğan haklarına tecavüz ettiğini, haksız rekabete sebebiyet verdiğini ileri sürerek davalının markasında yer alan ve 2008/09285 sayılı “... ...” ibareli marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan “...” ibaresinin her türlü kullanımının, davacıya ait 2014/00196 sayılı endüstriyel tasarım ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan “...” ibaresinin ambalaj ve çuvallarla beraber her türlü kullanımının önlenmesini, 2014/00196 tescil sayılı endüstriyel tasarımın tecavüzünün tespitini, tecavüz sonucu ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, ilgili malların imhasını, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, ortadan kaldırılmasını, kararın ilanını, davalıya ait 2013/51567 sayılı markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kendisine ait tescilli markaya dayalı üretim yapan müvekkilinin marka hakkına tecavüz veya haksız rekabet etmediğini, davalının tescilli markası ile davacının markası arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkillinin kendinden yıllar sonra kurulan bir firmanın tanınmışlığından yararlanmasının mümkün olmadığını, müvekkiline ait ambalajlar ve çuvalların davacının tasarımı ile benzerlik taşımadığını, davacının bulgur resmini haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tescil ettirdiğini, ilgili tasarımın aynı sektörde faaliyet gösteren tüm üreticilerin kullanımına açık olan harcı alem ile tasarım olduğunu, müvekkilinin, davacı tarafın tasarım hukukundan doğan haklarına tecavüz etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, Türkpatent nezdinde 2013/51576 tescil numarası ile dava dışı ... ... adına tescilli olan “...” ibareli markanın 26.02.2015 tarihli marka devir sözleşmesi ile 1.000,00 TL bedelle davalı şirkete devredildiği, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, tecavüzün ortadan kaldırılması davası açısından; davalı ürünleri üzerinde yapılan inceleme ve ilk bilirkişi heyetinin de tespit ettiği üzere davalının, 2013/5176 tescil numaralı ve “...” markası ile ürettiği ürünlerin ambalajları ve çuvalları üzerindeki şekillerin ve görselin, davacıya ait 2014/00196 tescil numaralı endüstriyel tasarım ile neredeyse bire bir aynılık taşıdığı, davalının, söz konusu davacıya ait üzerinde bulgur çuvalları ve içinde/ kenarında bulgur bulunan tasarımı kendi markası ile ürettiği ambalajlarda kullandığı, davacının endüstriyel tasarımına da bu şekilde tecavüz ettiği, öte yandan davalının markası tescilli olsa da tasarımının da tescile dayanmadığı, her iki tasarımda fazla sayıda ortak yön bulunduğu, farklılıkların ise tasarımın bütünü göz önüne alındığında pek de ayırt edilemediği, ortalama tüketicinin bu şekilde yanılgıya düşebileceği, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 70 nci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi ve 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince davacının dava açmakta haklılık taşıdığı, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, davalının kullandığı ve “...” ibaresini taşıyan her türlü materyalin toplanarak muhafaza altına alınması, imhası istemi bakımından yapılan değerlendirmede; tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiği, davalının, kendi ürün ve markasında, ambalajlarında davacıya ait tasarımı kullandığı, bu kullanımın ortalama bir tüketici nezdinde ürünlerin ve markaların karıştırılma ihtimalini doğurduğu, bunun da tüketicinin tercihini, dolayısıyla davacının piyasada sattığı ürünün arzını ve talebini dolaylı olarak etkilediği, davalının, davacının tasarımından haksız yere yararlandığı, rekabeti olumsuz etkilediği, her ne kadar davalının tescilli markasını ve tescilli ticaret unvanını kullanması tek başına haksız rekabet oluşturmayacaksa da davalının davacıya ait görselleri kendi markasında ve ürettiği ürünlerin ambalajında iltibasa sebebiyet verecek şekilde kullanarak dürüstlük kuralına aykırı davrandığı, davacıya ait “...” ibaresinin çekirdek unsur olması nedeniyle bu ibareyi de markasında kullandığından davalının bu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 54 ve devamı maddeleri gereğince davalının eyleminin hukuka uygun olmadığı, 2008/09285 tescil numaralı markaya tecavüzün tespitine ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesine ilişkin istemi bakımından yapılan değerlendirmede, kural olarak, davalının tescilli markasına dayalı kullanımının davacı markasına tecavüz oluşturmayacağı, markada çekirdek unsur olarak “...” ibaresinin geçmesi nedeniyle iltibas tehlikesinin kabul edildiği, davacı markasının “...” ibareleri ile şekilden, davalı markasının ise “...” ibaresinden oluştuğu, taraf markaları arasında görsel ve işitsel anlamda iltibas tehlikesi görüldüğünden davacının hükümsüzlük talebinin, somut olaya uygulanması gereken 6769 sayılı Kanun’un 5 ve 6 ncı maddeleri ile 25 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulüne karar verilmiş ise de hükümsüzlük kararının bozulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, tecavüzün ortadan kaldırılmasına yönelik isteminin kabulüne, böylece, davalının, 2013/5176 tescil numaralı ve “...” markası ile ürettiği ürünlerin ambalajları ve çuvalları üzerindeki şekillerin ve görselin, davacıya ait 2014/00196 tescil numaralı endüstriyel tasarıma tecavüzlü olduğunun tespitine, bu şekildeki her türlü tecavüzlü kullanımın (internet, ilan ve reklam da dahil) önlenmesine, tecavüz sonucu olan söz konusu ürünlerdeki şekillerin ve görselin davalının kendi markası ile ürettiği ürünler üzerinden kaldırılmasına, salt tecavüzlü ürünlerin üretimi için kullanılan araçların ve tecavüzlü ürünlerin ve malların imhasına, davacının, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, davalının kullandığı ve “...” ibaresini taşıyan her türlü materyalin toplanarak muhafaza altına alınması ve hükmün kesinleşmesi ile beraber imhasına ilişkin isteminin kabulüne, böylece, davalı tarafından kullanılan “... ...” ibareli markanın üzerindeki görsellerin, desenin ve bir bütün halindeki tasarımın davacıya ait 2008/09285 tescil numaralı “... + şekil” ibareli marka ve davacının ticaret unvanı açısından haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalının kullandığı ve üzerinde “...” ibaresi ile davacıya ait 2014/00196 tescil numaralı endüstriyel tasarımının her türlü kullanımının (internet, reklam, broşür, dergi, ilan, ambalaj, çuval, basılı kağıtlar, afiş vb.) önlenmesine, bu ibarenin ve tasarımın yer aldığı her türlü materyalin toplanarak muhafaza altına alınmasına, hükmün kesinleşmesi ile beraber muhafaza altına alınan materyallerin imhasına, davacının kendisine ait 2008/09285 tescil numaralı markaya tecavüzün tespitine ilişkin isteminin reddine, davalıya ait 2013/5176 tescil numaralı ve “...” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ilişkin talep yönünden davanın reddine, kesinleşmesi halinde hüküm özetinin ilanına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tasarıma ve markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 48 ve 49 uncu maddeleri.
3.556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 9 uncu maddesi, 42 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 61 ve 62 nci maddeleri.
4.6102 sayılı Kanun'un 54 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.