Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3257 E. 2025/1763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ticaret Sicil Müdürlüğünün, bir anonim şirketin sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının iptali için açtığı davanın reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Sermaye artırımı kararının ticaret siciline tescilinden sonra butlanına karar verilemeyeceği, iptal davasının da yasal süresi içerisinde açılmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının hatalı gerekçeyle verilmiş olsa da sonucunun doğru olması nedeniyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2802 Esas, 2024/97 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/2158 E., 2023/1873 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin nev'i değişikliği ile anonim şirkete dönüşmeden önce limited şirket iken 29.03.2019 tarihinde yapılan genel kurulunun 6. maddesi ile sermaye artırımı kararı alındığını, davalı şirketin vergi denetimi sonucunda düzenlenen vergi denetim raporunda; şirketin 17.04.2019 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen şirket sözleşmesinin 6. maddesinin yeni hali üzerinden yapılan değerlendirmede, şirketin maddi duran varlıklarının yeniden değerleme işlemine tabi tutulduğu ve oluşan olumlu farkın özel fonlar hesabında izlendiği ve sermayeye ilave edildiği belirtilerek sözkonusu yeniden değerleme işleminin vergi mevzuatı açısından bir geçerliliğinin bulunmadığının ve sermayeye eklenmesinin mümkün olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle yapılan sermaye artırımının butlan ile malul olduğundan iptali için Sicil Müdürlüğünce yetkili ve görevli yargı makamlarına başvurulması için bildirim yapıldığını ileri sürerek davalı şirketin 29.03.2019 tarihli ortaklar genel kurulunda alınan sermaye artırımına dair 6. maddesinin butlan ile malul olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının genel kurul kararının iptalini isteyemeyeceğini, davacı Kurumun incelemesinden geçmesi sonrasında ilan edilen sermaye artırım kararı için daha sonra bu şekilde butlan talebinde bulunulmasının çelişkili olduğunu, davacının bu davada hukuki yararının bulunmadığını, söz konusu değerleme raporları ile ortaya çıkan değerlerin sermaye arttırımında kullanılmasının hukuka aykırılık taşımadığını, yapılan değerleme işleminde oluşan olumlu farkların sermayeye ilave edilmesinin vergi mevzuatında da karşılığı bulunmadığı iddiasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı Ticaret Sicil Müdürlüğünün 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 446. maddesinde sayılan genel kurul kararı iptal davası açmakta hakkı olanlar arasında bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, genel kurul kararının butlanının tespiti ve iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Davacı Ticaret Sicil Müdürlüğünce, davalı şirket sermaye artırım kararının butlanının tespiti yahut genel kurul kararının iptali istenmiştir.

TTK'nın 456/4 hükmünün yollaması ile aynı Kanun'un 353. maddesi her türlü sermaye artırım kararına uygulanmakta olup bu maddeye göre "Anonim şirketin butlanına veya yokluğuna karar verilemez. Ancak, şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle, alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olursa, yönetim kurulunun, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, ilgili alacaklının veya pay sahibinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince şirketin feshine karar verilir". Başka bir deyişle sermaye artırım kararının ticaret sicilde tescilinden sonra yokluğu ve butlanına karar verilemeyeceği ve bu nedenle de tescilden sonraki 3 ay içerisinde ancak iptalinin talep edilebileceğinin kabulü gerekir.

Bir diğer husus ise ticaret sicil müdürlükleri, ticaret sicilini tutmakla görevli ve yetkili olup; TTK'nın 32. maddesi ve devam hükümleri gereği, kanunun açık hükümlerine aykırılık halinde şirketler bünyesinde alınan genel kurul kararında, kanuni şartlarının bulunup bulunmadığını inceleme ve tescilden kaçınma yetkisine haizdir. Bu durumda somut olayda, dava konusu edilen genel kurul kararının ticaret siciline tescilinden itibaren 3 ay geçmiş olduğundan hareketle davanın yukarıda yazılan kanuni sürede açılmadığından reddine karar verilmesi gerekirken; aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de anılan husus bozmayı gerektirmediğinden temyiz incelemesine konu kararın düzeltilmiş bu gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.

VI. SONUÇ

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/4 hükmü gereğince GEREKÇESİNİN DEĞİŞTİRİLEREK VE DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.