"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1026 Esas, 2023/14 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ...'ın eşi muris ...'ın 10.06.2013 tarihinde vefat ettiğini, Murisin ölümünden sonra mirasçıları olarak geriye müvekkili ile davalıdan olma kızlarının kaldığını, murisin çok yüksek miktarda emekli ikramiyesi aldığını, emekliliğinden sonra evi terk ettiğini, 2 ay sonra da müvekkilini arayarak kendisinin İstanbul'da hastanede yattığını, gelip kendisini burdan çıkarmasını istediğini, müvekkilinin de İstanbul'a gelerek murisi burdan alıp evlerine götürdüğünü, kısa bir süre sonra murisin İstanbul'da yaşayan kardeşi ile kızlarının gelip tekrar İstanbul'a götürdüğünü, daha sonra ölümüne kadar hiçbir iletişim kuramadığını, murisin yüklü miktarda nakit parası ve çeşitli yerlerde gayrimenkulü olduğunu, murisin eski eşi olan davalı ...' ın murisin henüz hayatta olduğu tarihte muristen 300.000,00 TL alacağı olduğundan bahisle icra takibi başlattığını, muris ...'in eski eşi olan davalı ve davalıdan olma kızları ile muvazaalı bir şekilde hareket ederek davacı müvekkiline her hangi bir miras bırakmamak, miras kalması durumunda da murisin borcu olduğundan bahisle kalacak mirasa el konulması gayretinde olduklarını, bu nedenle muris muvazaası amaçlanarak düzenlenen bonoların takibe konulduğunu ileri sürerek murisin icra takibine konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptal edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; icra takibinin senede dayandığını ve takibin borçlu daha hayattayken yapıldığını, takibin bizzat borçlu tarafından kabul edilerek kesinleştiğini, bizzat borçlu tarafından kabul edilen ve kesinleşen bir borcun daha sonra mirasçıları tarafından reddedilmesinin hukuken bir sonuç doğurmayacağını, davacının, murisin tek varisi olmadığını ve bu davayı tek başına açamayacağını, davacının hiçbir geliri olmadığı bilgisinin de yalan olduğunu, muristen kalan emekli maaşının tamamını aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
1.İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.06.2014 tarihli kararı ile uyuşmazlığın kambiyo hukukundan kaynaklandığı, davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 14.05.2015 tarih ve 2014/18670 E., 2015/7199 K. sayılı kararı ile kararın onanmasına karar verilmiş, dosya bunun üzerine görevli ve yetkili İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
2.Mahkemece, dava konusu bonolarda nakden kaydının bulunduğu, dolayısıyla senet bedelinin peşinen alındığının kabul edilmesi ve bunun aksini davacının kesin delillerle kanıtlaması gerektiği, ancak yazılı bir delil sunulmadığı, bu kapsamda münhasıran tanık deliline dayanıldığı, illetten mücerret olan senede karşı yazılı delil başlangıcı olabilecek herhangi bir kaydın da sunulmadığı, tek başına tanık anlatımlarının davanın ispatı için kabul edilemeyeceği, bu nedenle tanık beyanlarına itibar edilmediği, davacı yanın kıymetli evrağa bağlanmış alacağı dava dışı bir takım olaylara dayandırdığı, ancak alacağın bonodan kaynaklı olması nedeniyle ispata yeterli olmadığı, dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmadığından yemin hakkının hatırlatılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve ... vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Davacılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, alınmadığı anlaşılan 427,60 TL temyiz ilam harcı ile 2.107,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden davacılar ... ve ...'dan alınmasına, 27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.