"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/1093 Esas, 2024/242 Karar
HÜKÜM :Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2016/423 E., 2020/533 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Alanya Kaymakamlığı ile imzalanan kira sözleşmesi ile davalıya kiralanan limanda bağlı bulunan dava dışı sigortalıya ait Vikingen adlı teknede 03.09.2015 günü gece yarısı çıkan yangın sonucu teknenin yangın sebebinin tespitine imkan vermeyecek şekilde hasar gördüğünü, sigorta eksperi tarafından düzenlenen rapora göre davalı Kooperatifin çevre güvenliği ve deniz kirlenmesinin engellenmesi için yapılması gereken altyapı ve benzer hizmetleri sunmadığını, sabotaj ve yangına karşı önlem almadığını, yangına konu tekneyi gören kameralardan birini yeniden kayıt yapar hale getirmediğini, yangına konu teknenin önünde bulunan kameranın yangından bir gece önce yönünün değiştirilerek aşağı kısmı görmesinin sağlandığını, kamera yönünü değiştiren kişinin bir ara kamera görüntüsüne girdiğini, ancak bu yön değiştirme işleminin üzerinden 23 saat geçmesine rağmen yönü değişen bu kameranın kontrol edilmediğini, yangının söndürülmesi için gereken müdahalenin yapılmadığını, davalının kira sözleşmesinin 7. maddesi gereğince gereken önlemleri almaması sebebiyle rizikonun gerçekleştiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından bu hasar sebebiyle sigortalısına 350.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını ileri sürerek şimdilik 350.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, yangının sabotaj sonucu çıktığına ilişkin bir delil olmadığını, rizikonun gerçekleştiği dönemde liman içerisinde liman güvenliğini sağlamak amacıyla güvenlik görevlisi bulunduğunu, limanın güvenliğinin sağlanması için 24 saat esasına göre bir güvenlik firması ile anlaşma yapıldığını, olayı gören başkaca kameraların da mevcut olduğunu, kameraların çalışıp çalışmamasının yangının meydana gelmesindeki kusur durumunu etkilemeyeceğini, itfaiye tarafından düzenlenen yangın raporunda yangının geminin motor bölümünde başladığının belirtildiğini, geminin de itfaiyenin müdahalesine bağlı olarak aşırı su ile dolması sebebiyle battığını, meydana gelen riziko ile müvekkiline isnat edilen kusurlar arasında illiyet bağının bulunmadığını, müvekkili tarafından yangın sonrası teknenin güvenliği için gerekenin yapıldığını, tekne için özel güvenlik görevlisi dahi tutulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kimya mühendisi bilirkişinin "yangının şüpheli olduğu, yangının gaz kaçağı dışında bilenen yangın tiplerine uymadığı, mutfakta kullanılan ocaktan sızan gazın zeminde toplanması ve statik elektrik veya ısıdan etkilenmesi sonucu yangının çıkabileceği, buzdolabı motorunun yangının çıkmasına sebep olabilecek ısıyı meydana getirebileceği, yangının çıkışında veya büyümesinde davalıya atfedilecek herhangi bir kusur olmadığını" bildirdiği, yangının üçüncü kişinin kastı veya sabotajı sonucunda meydana geldiğine ilişkin yeterli delil olmadığı, yangının çıkışı ile güvenlik önlemlerinin alınmaması arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığı, yangın söndürme sistemlerinin hazır bulunduğu, yangının teknenin uyarı sisteminin çalışmaması ve yangına müdahale ekibinin geç gelmesi sebebi ile büyüdüğü, savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı ... tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesi gereğince açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 10.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.