"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/347 Esas, 2024/616 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/40 E., 2021/445 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının “...” ibareli markaların sahibi olduğunu, davacının bu markalarından doğan
haklarının ihlal edildiğini öğrenmesi üzerine davalı şahıs ile aynı adreste faaliyet gösteren
“....Bahçe Mobilyaları Tekstil Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.” aleyhine İzmir ve
İstanbul’da düzenlenen fuarlarda delil tespiti yapıldığını, bu tespitler sonucunda
alınan bilirkişi raporlarında adı geçen firmanın davacının marka haklarını ihlâl ettiği yönünde değerlendirmeler yapıldığını, ayrıca
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, bu esnada davalı şahıs tarafından 2020/04803 sayılı
marka başvurusunda bulunulduğunu, başvuruya itirazlarının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile reddedildiğini, dava konusu edilen markanın davacının markalarıyla ayırt
edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalının başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK'in 2020-M-10134 sayılı kararının iptalini ve 2020/04803 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında
karıştırılma tehlikesi oluşturacak bir benzerliğin bulunmadığını, davacının markaları
içerisinde yer alan “...” ibaresinin Türkçe’de “yuva” anlamına geldiğini ve ayırt edici
niteliğinin çok düşük olduğunu, ilgili sektörde farklı birçok aktör tarafından markasal
hüviyette kullanıldığını, davacının İzmir ve Bakırköy’de yapılan delil tespiti dosyalarına dayanarak
kötüniyet iddiasında bulunamayacağını, davacının, davalı ile söz konusu
davalara muhatap firma arasında organik bağ bulunduğu yönündeki beyanlarının da tescilin/başvurunun
kötüniyetli yapıldığını gösterir mahiyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının "..." ibareli marka başvurusu ile davacıya ait "..." ibareli tescilli markalar arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarındaki tanınmışlık koşulunun oluşmadığı, kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiasının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu YİDK kararının iptaline, dava konusu 2020/04803 sayılı marka tescilli olduğundan, hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istekleri halinde ilgililere iadesine, 12.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.