Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3303 E. 2025/1482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirketin marka başvurusunun davacının daha önce tescilli markasına tecavüz oluşturduğu iddiasıyla açılan marka iptal ve hükümsüzlük davasında, davalı markasının davacının tanınmış markasının itibarından haksız yararlanıp yararlanmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının tanınmışlığı, davalı markası ile davacı markası arasındaki benzerlik ve davalı markasının tescili halinde davacının markasının ayırt edici karakterinin zayıflayacağı ve itibarından haksız yararlanılacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/203 Esas, 2024/461 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/33 E., 2021/288 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin İsviçre merkezli kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olduğunu, düzenli aralıklarla yapılan ... oyunlarını organize ettiğini, müvekkilinin faaliyetlerini ve ... oyunlarını www.olympic.org adlı kendi internet sitesinde tanıttığını, spor etkinliklerinin ana markalarının “...” ve şekil markaları olduğunu ve bu markaların tüm oyunlar boyunca ve ayrıca, verilen lisanslar yoluyla hemen her tür mal ve hizmet üzerinde tüm dünyada yoğun olarak kullanıldığını, müvekkilinin “...”, “...” ve “...” markalarının hem TÜRKPATENT, hem yerel mahkemeler ve hem de Yargıtay tarafından dünyaca meşhur markalar olarak kabul edildiğini, müvekkili markalarını mesnet göstererek davalı şirketin 2019/86989 sayılı ve "şekil + CO...." ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazın davalı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin “...” ibareli markasına zarar vereceğini, davalının 09, 16 ve 37. sınıfları kapsayan “...+şekil” ibareli 2004/20461 numaralı başvurusunun müvekkilinin 2002/27882 tescil numaralı "..." markası gerekçe gösterilerek mutlak ret nedeni kapsamında reddedildiğini, "CO....+şekil" ibareli 2004/20463 numaralı başvurusunun 09, 16 ve 37. sınıflarda tescili için yaptığı başvurusunun müvekkilinin dikkatinden kaçtığı için tescil edildiğini ileri sürerek 2020-M-9899 sayılı YİDK kararın iptaline ve davaya konu 2019/86989 numaralı marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin "..." marka fotokopi makinelerinin 1982 yılından bu yana Türkiye distribütörlüğünü ve teknik servisliği hizmetini yürüttüğünü, 1992 yılından beri bu markanın kullanıldığı makinelerin ithalatını yaptığını, müvekkilinin ilk olarak 2014 yılında markalarını tescil ettirdiğini, 2019 yılında müracaat etmesinin sebebinin ise faaliyet alanına uygun emtialarını da katmak istemesi olduğunu, TÜRKPATENT nezdinde uyuşmazlık konusu "..." ibaresini içeren tescillerin bulunduğunu, davacı sınıfları ile müvekkili başvurusundaki sınıfların farklı olduğunu, markaların benzerlik değerlendirmesinin bütüncül olarak yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 02. sınıftaki mallar üzerinde söz konusu markayı davalıdan önce tescilsiz marka olarak kullandığını ya da ibare üzerinde üstün hakkı olduğunu gösterir herhangi bir delil bulunmadığı; somut uyuşmazlık kapsamında taraf markalarının 02. sınıf emtiaları yönünden benzer olduğu kanaatine ulaşılmakla birlikte davacının işbu emtialar bazında Paris Sözleşmesi'nin 1. mükerrer 6. maddesi bağlamında tanınmış olduğunu ispata yarayan yeterli delil sunmadığı; 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/5 hükmü yönünden yapılan incelemede ise, dosyada bulunan delillerin spor müsabakaları yönünden tanınırlığını ispata elverişli olduğu yorumunda bulunulsa da taraf markaları kapsamında bulunan 02. sınıftaki emtialar dikkate alındığında davacı markası yönünden sulandırılma için gerekli şartların oluşmadığı, kötüniyetin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut uyuşmazlık yönünden, davacı markalarının 41. sınıftaki "Spor, kültür ve eğlence hizmetleri"nde tanınmış olduğu kabul edilmiş, bununla birlikte bu tanınmışlığın dava konusu emtiaya sirayet etmeyeceği yönünde görüş bildirilmiş, mahkemece de, bu değerlendirmeye itibar edilerek davacının tanınmışlığa ilişkin iddiaları yerinde bulunmadığı, ancak davacının markalarının tanınmışlığı yüksek seviyeye ulaşmış olup, bu durumun Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 16.09.2013 tarih ve 2012/1047 E.-2013/15659 K. ve 20.10.2014 tarih ve 2014/6658 E.-2014/16021 K. sayılı kararında da kabul edildiği, bu hale göre, başvuru konusu işaret kapsamındaki mallar ile davacının itiraza mesnet markası kapsamındaki malların aynı türden oldukları, normal düzeyde bilgilendirilmiş, makûl ölçüde dikkatli, başvuru konusu işaret ile itiraza mesnet markaları aynı anda görüp detaylarını karşılaştıramayan, davalıya ait markaların göz ve kulağında kalan izine dayanarak değerlendirme yapacak ortalama yararlanıcı kitlesinin, markalar arasında idarî ve ekonomik manada bir bağlantı kurmasının, bu meyanda davacının anılan işareti davalının vermiş olduğu izin veya lisansla tescil ettirip kullandığı yönünde bir kanıya kapılmalarının kaçınılmaz bulunduğu, başvurunun tescili halinde davalının, davacının ayırt ediciliği ve tanınmışlığı yüksek markalarının reklâm gücünden haksız biçimde yararlanacağı, hiçbir masraf ve çaba göstermeden ve reklâm yapmadan davacı markalarının olumlu imajını devralacağı ve bunun sonucu olarak toplumun dikkatini kolayca çekebileceği, ayırt ediciliği yüksek seviyede bulunan ve tek olan davalı markasının bu eylemlerle ayırt edici karakterinin zayıflayacağı, bir çok firma tarafından kullanılıyor olmaktan dolayı sıradanlaşacağı ve etkileme alanının zayıflayacağı, ortalama yararlanıcı kitlesinin davacının sunduğu hizmetlerle ilgili olası herhangi bir memnuniyetsizliğinin doğması hâlinde bunun davacıya tahvil edileceği kanaatine varılıp, davacı vekilinin tanınmışlığa ilişkin istinaf itirazlarının da kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava,marka YİDK kararının iptali ile hükümsüzlük istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı peşin harcın istekleri halinde ilgililere iadesine, 04.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.