Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3353 E. 2025/1420 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşletme hakkı devir sözleşmesi imzalanmadan önce gerçekleşen kamulaştırmasız el atma nedeniyle ödenen tazminatın, devralan tarafından devredenden rücuen talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: İşletme hakkı devir sözleşmesi imzalanmadan önce gerçekleşen kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminatın, taşınmazların devredene ait olduğu dönemde meydana gelmesi ve tapu kayıtlarının da devreden adına kayıtlı olması gözetilerek, rücu talebinin kabulüne ve ödenen tazminatın devredenden tahsiline karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI :2022/452 Esas, 2024/439 Karar

HÜKÜM :İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI :2021/217 E., 2021/702 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; S.S. Bursa Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi tarafından müvekkili aleyhine açılan kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davası sonucunda 358.559,00 TL tazminatın davacıya ödenmesine, taşınmazların davalı TEDAŞ adına tesciline hükmolunduğunu, temyiz incelemesi sırasında dava sonucu verilen kararın takibe konulması nedeniyle müvekkilince icra dosyasına 05.02.2015 tarihinde ödeme yapıldığını, taraflar arasında 24.07.2006 ve 31.08.2010 tarihlerinde imzalanan sözleşmeler gereğince müvekkili şirketin özelleştirme sürecinden öncesine ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını, tazminat davasına konu taşınmazlardaki trafoların söz konusu davanın davacısı kooperatif ile TEDAŞ arasında akdedilen protokol uyarınca 1985-1986 yılları arasında yapıldığının açık olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu tarihlerde yapılan bu işlemlerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davaların kabulüne, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2015/632 E. sayılı dosyasına ödenen 384.790,00 TL'nin ödeme tarihinden, yine aynı dosyaya ödenen 24.763,54 TL'nin ödeme tarihi olan 28.11.2017 tarihinden, vergi dairesine ödenen 25.199,74 TL'nin ödeme tarihi olan 13.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/197 E. sayılı dosyası incelendiğinde; rücu talebine konu kamulaştırmasız el atmanın 1989 yılında gerçekleştiği, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince 24.07.2006 tarihinden önce gerçekleşen el atma nedeniyle doğan tazminattan davalı TEDAŞ'ın sorumlu olacağı gerekçesi ile 434.753,28 TL'nin (384.790,00 TL'nin 05.02.2015, 24.763,54 TL'nin 28.11.2017, 25.199,74 TL'nin 13.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından hak sahibine yapılan ödemenin, işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki dönemi kapsadığı ve her iki taşınmazın tapu kaydının TEDAŞ Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği, bu itibarla İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 03.03.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.