"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/890 Esas, 2023/1781 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silopi Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2020/231 E., 2021/242 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, takip dayanağı bononun müvekkili şirketin bilgisi dışında hali hazırda şirket ortağı ve eski yetkilisi ... ... tarafından temsil ve yetki görevini aşacak şekilde kötüniyetli olarak kardeşi ... ... adına içeriği sahte olarak düzenlendiğini, müvekkilinin davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını ve davalıya borcu bulunmadığını, davalı ve ... ... hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, kardeşi olan ... ...'ın davacı şirkete ortak olması karşılığında ... ... adına davacı şirkete sermaye verdiğini, ancak bir süre sonra yapılan anlaşmadan tarafların memnun kalmadığını, bunun üzerine ortaklık sözleşmesini kendi aralarında sonlandırdıklarını, müvekkilinin yatırdığı paranın ve kar payının ödenmesi için 5 adet çek ile şirket ortağı olan ... ...'ın imzaladığı dava konusu senedin müvekkiline teslim edildiğini, senedin bağımsız bir ödeme aracı olup, şirketin imzaya yetkili ortağı tarafından verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu çekin keşidecisinin şirket müdürü ... ... olduğu, müdürün çek keşide tarihinde şirket yetkilisi bulunduğu, şirket yetkilisinin kambiyo senedi düzenlemeye ehil olduğu, tarafların ortaklığı sonlandırması neticesinde sermaye payı ve kar payı adı altında muhtelif tarihli çekler düzenlendiği ve bunların tahsil edildiği, davaya konu bononun ise 1.100.000,00 TL olarak düzenlendiği ancak 400.000,00 TL'sinin takibe konulduğu, soruşturma dosyasının usul ekonomisi dikkate alınarak bekletici mesele yapılmadığı, davacı vekiline gider avansı yatırması ve ticari defterleri sunması için bir haftalık kesin süre verilmesine rağmen eksiklikler kesin süre içerisinde yerine getirilmediğinden davacı tarafın bilirkişi incelemesi talebinden vazgeçmiş sayıldığının kabul edildiği, bononun borçtan mücerret olduğu, ticari defterlere işlenmemesinin de bononun geçerliliğini etkilemeyeceği, davacı şirketin basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın bedelsizlik iddiasına dayandığı ve ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının iddiasını ispatlayamadığı, her ne kadar davacı vekilince soruşturma dosyasının beklenilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de imzaya bir itiraz olmadığı ya da şeklen sahte bir bono düzenlendiğinin ileri sürülmediği, dolayısıyla soruşturma dosyasının beklenmesinin esasa etkili olmayacağı, takip ve dava konusu bononun tanzim tarihi itibariyle dava dışı ... ...'ın davacı ... temsile yetkili olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, davacı şirket lehtar olan davalıya karşı şirket adına senedi düzenleyen ... ...'ın yetkisini kötüye kullandığını belirterek davalıya borcu olmadığını ileri sürmüştür.
Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmamıştır. Davacı şirket yetkilisi ... ... tarafından ... lehine nakten kaydı bulunan bono düzenlenmiş ise de davalı davaya cevabında dava konusu bononun müvekkilinin, şirket yetkilisi düzenleyen ... ... lehine şirkete verdiği sermayeye karşılık bu sermayeden dolayı ...'in kendisine borcu karşılığı düzenlendiğini savunmuştur. Davalının bu ikrarı nazara alındığında bononun davalıya karşı borcu olan ... ...'ın şahsen kendi adına düzenlenmesi ve senet keşidecisinin ... olması gerekir.
Ayrıca dosyaya sunulan "Tutanak" başlıklı belgede dava konusu senetten bahsedilmemekte olup, 12.12.2018 tarihi itibariyle davacı şirketle ortaklık anlaşmasının son bulacağı belirtilmiş, 24.12.2018 tarihine kadar sermayenin iade edileceği belirtilmiştir.
Dava konusu bononun vade tarihi her ne kadar 24.12.2018 ise de düzenlenme tarihi 23.11.2018 tarihi olup, işbu tarih tutanakta belirtilen ortaklığın sona ereceği tarihten öncedir. Ayrıca tutanağı şirketin diğer ortağı ... imzalamadığı gibi böyle bir adi yazılı belgenin her zaman düzenlenmesi de mümkündür. Bu durumda davacı şirketin davalıya borçlu olduğunun kabulü yerinde olmadığından Mahkemece davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 hükmü uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.