"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/983 Esas, 2024/620 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/91 E., 2022/28 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, dijital reklam servisi için 2020/71783 tescil numaralı “...” markasını 09, 35, 38, 41 ve 42. sınıflarda tescil ettirdiğini, davalının “...” markasını ....com.tr alan adında kullandığını, 14.11.2012 tarihinde 2012/94588 numaralı başvurusu ile “...” markasını tescil ettirmek istediğini, ancak ücreti yatırılmadığından tescilin yapılamadığını, davalının bu kullanımının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 7 ve 29. maddelerine aykırılık ve davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek müvekkilinin marka hakkına gerçekleştirilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulmasına, ....com.tr alan adının davalıya tahsisinin iptali ile alan adının bedelsiz olarak marka hakkı sahibi müvekkili şirkete devredilmesine/tahsisine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; www.....com.tr alan adının sahibi davalının 2018 yılından beri
İngiltere’de yaşadığını, gelecek projeleri için alan adı alımı yaptığını,
davalının www.....com.tr isim alan adını 2012 yılında oluşturup, 14.11.2012 tarihinde,
2012/94588 numaralı başvurusuyla “...” markası için 35. sınıfta kendi adına marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 26.01.2016 tarihinde tescil kararı verildiğini, ancak tescil harcının
ödenmemesi sebebi ile müddete girerek tescilin işlemden kaldırıldığını, söz konusu alan adının halen hukuken davalıya ait olduğunu, alan adı tescilinin tabiri caizse “ilk gelen alır” serbestliği kapsamında kaldığını, alan adı üzerinde meşru hakkı
bulunduğunu, ayrıca alan adında kullanılan “..." kelimesinin markanın tanımında belirtilen ayırt edici bir özelliği bulunmadığını,
davaya konu alan adının jenerik ad olup, marka tesciline dayanarak davalının sahipliğini ve
kullanımını engelleyemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının www.....com.tr alan adının içeriğinin boş olduğu, arşiv kayıtlarında da bir içeriğe ulaşılamadığı, bu nedenle davacı adına tescilli "..." markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerde marka kullanımının bulunmadığı, davalının alan adında yer alan "..." ibaresinin de davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediği, zira davaya konu taraflar arasında çekişmeli “....com.tr” alan adının tahsisi için 14.11.2012 tarihinde davalı tarafından başvuruda bulunulduğu, başvuru sırasında o tarihte geçerli olan Alan Adları Kuralları gereği başvuru sahibinden istenen belge olarak 2012/94588 başvuru numaralı marka tescil başvuru belgesinin verilmiş olduğu, ancak daha sonra marka tescil işleminin tamamlanmaması nedeniyle markanın tescil edilmediği, başvurunun Alan Adı Yönetimi tarafından 6 ay süreyle ilan edildiği, ilan süresi içinde (davacı dahil) herhangi bir itirazın yapılmadığı, bu nedenle alan adının davalı adına tahsis edildiği, "önce gelen alır (first come, first served)" şeklinde özetlenen ilke gereği, ilk başvuranın alan adını aldığı, davalının çekişmeli alan adını almakta kötü niyetli olduğu ya da işareti içeren alan adını almakta hukuki ve meşru bir gerekçesi veya bağlantısı olmadığı yönünde bir kanıt sunulmadıkça, davalının alan adının davacıya devri veya terkini için yasal bir gerekçe bulunduğundan söz edilemeyeceği, davacının "..." markasının başvuru tarihinin 29.06.2020 olduğu, davacının davalının internet alan adı başvurusunun yapılmış olduğu tarihte veya bu tarihten önce "..." markasını kullandığına, markasının fiili kullanımla ayırt edici nitelik kazanmış olduğuna veya "..." markasıyla ilgili başkaca herhangi bir hakkının bulunduğuna dair bir iddiada bulunmadığı gibi, bu durumu kanıtlayan bir belge de sunamadığı, bu nedenle davalının alan adını kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediği gibi davalının alan adının kendi adına tahsisini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "..." markasının 2020 71783 tescil numarası ile 09, 35, 38, 41 ve 42. sınıflarda davacı adına tescilli olduğu, davalının ise 2012/94588 numaralı "+..." markasının 35.sınıfta tescili için başvuru yaptığı, markanın tesciline karar verildiği ancak noksan evrakların süresinde tamamlanmaması nedeniyle hükümden düştüğü, davalının www.....com.tr alan adının içeriğinin boş olduğu, arşiv kayıtlarında da bir içeriğe ulaşılamadığı, bu nedenle davacı adına tescilli "..." markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerde marka kullanımının bulunmadığı, davalının alan adında yer alan "..." ibaresinin de davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediği, “....com.tr” alan adının tahsisi için 14.11.2012 tarihinde davalı tarafından başvuruda bulunulduğu, başvuru sırasında o tarihte geçerli olan "Alan Adları Kuralları" çerçevesinde yürütülen sistemde "önce gelen alır" şeklinde özetlenen ilke gereği ilk başvuranın alan adını aldığı, davacının "..." markasının başvuru tarihinin 29.06.2020 olduğu, davacının, davalının internet alan adı başvurusunun yapılmış olduğu tarihte veya bu tarihten önce "..." markasını kullandığına, markasının fiili kullanımla ayırt edici nitelik kazanmış olduğuna veya "..." markasıyla ilgili başkaca herhangi bir hakkının bulunduğunu gösterir bir delil de sunmadığı dikkate alındığında davacının alan adının kendi adına tahsisini talep edemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile alan adının davacıya tahsisi istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.