Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3382 E. 2025/1481 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli ambalaj şekli markalarına tecavüz edip haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ürün ambalajı ile davacıya ait tescilli ambalaj şekli markaları arasında ortalama tüketici nezdinde iltibasa yol açacak bir benzerlik bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması uygun görülmüştür.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1048 Esas, 2024/631 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/294 E., 2022/33 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin çiya tohumlu paketlenmiş ekmek ürünlerini 2012 yılından beri kullandığını, davalının piyasada müvekkilin bu alanda tanınmışlığından faydalanarak haksız kazanç elde etmeye yönelik eylemlerde bulunduğunu, bu nedenle davalının ürün ambalajı ile müvekkil şirketin tescilli ambalaj şekli markalarına tecavüz ettiğini ve haksız rekabet yarattığını, müvekkilin ambalajında olduğu gibi benzer yazı karakteri kullanmak ve ana markayı kırmızı ve sarı renklerle çerçevelemek gibi hususların hiçbir teknik zorunluluktan kaynaklanmadığını, tüm bunların kötü niyetli olarak ürünü taklit etmek amacıyla yapıldığını ve tüketicileri bu yolla aldatmayı hedef alan faaliyet olduğunu, bu fiillerin tecavüz, haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinin önlenmesine, giderilmesine ve kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının markalarını taklit ettiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı markaları ile müvekkil markaları arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunamadığını, davacı markaları ile "... premium ciya tohumlu kekikli omega-3 dengeli beslenmeye yardımcı" ibaresinin birbirinden bağımsız ve gerek emtia tasarım şekilleri, renkleri ve gerekse kullanılan ibareler yönünden birbirinden tümü ile farklı iki ayrı marka olduğunu, tasarımlar ve markalar arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uzun yıllardır ... markaları adı altında unlu mamüller alanında üretim ve satış faaliyetinde bulunan davacının tasarımları ile, davalının davaya konu tasarımı karşılaştırıldığında, ortalama tüketici nezdinde iltibasa yol açacak bir benzerliğin olmadığı, davacının mor renk kullanımı yönünde herhangi bir tekel hakkı elde etmediği, kaldı ki her ne kadar taraf ürünleri MOR renk bakımından kısmi olarak benzese de ürünlerin bulunduğu ambalajların tasarımları ve ürünler üzerinde bulunan tarafların esas unsurlu markaları olan ... ve ... markaları bu şekilde bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ortalama tüketici nezdinde bir karışıklığa sebebiyet vermediği, bu sebeple tek başına renk benzerliğinin haksız rekabet teşkil etmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tasarım ve marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve giderilmesi talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.