Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3389 E. 2025/1915 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, bonoda sahtecilik yapıldığı ve davalı şirkete karşı herhangi bir borçlarının bulunmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bononun ön yüzündeki imzalar ve şirket kaşesinin davacıları borç altına soktuğu, davacıların sahtecilik ve açık bono iddialarını ispatlayamadıkları, ilk derece mahkemesinin davayı reddetme kararında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/253 Esas, 2024/359 Karar

HÜKÜM :Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/580 E., 2021/640 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden ...'in keşideci davalının ise lehtar olarak görüldüğü 19.07.2019 düzenlenme ve 01.08.2019 ödeme tarihli bonodan dolayı davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacı şirket kaşesinin senede sonradan eklendiğini, bononun açık şekilde düzenlendiğini, sonradan kötüniyetli şekilde doldurulduğunu, davacı ile karşı taraf arasında hiçbir hukuki ticari ilişki bulunmadığını, davacının bonoyu sadece ön yüzüne imza atmak suretiyle açık bono olacak şekilde düzenlediğini, senedin davalının eşine duyulan güven ve şirketin müşterilerine mal gönderilmesi amacıyla müşterilere teminat olarak gösterilmek üzere açık şekilde düzenlendiğini, karşı tarafça açığa atılan imzanın rızaya aykırı şekilde ve kötü niyetle doldurulduğunu, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, kayıtsız şartsız bir para borcunun içermediğini belirterek davacıların sahte şirket kaşesi kullanılarak tanzim edilen 01.08.2019 vade 19.07.2019 tanzim tarihli ve 100.000,00 USD bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut uyuşmazlıkta takip dayanağı bononun ön yüzünde davacı şirket kaşesi üzerine atılı imza gereğince bononun ön yüzünde imzası bulunan davacılar ... ve ... dışında davacı şirketin de bonodan dolayı sorumlu olduğu, zira ...'e ait imzalardan birinin kendi adına attığının, şirket kaşesi üzerine atılı imzanın ise temsil ve ilzama yetkili olduğu, davacı şirket adına atılmış olduğunun kabulü gerektiğinden bu yönü ile keşideci lehine aval veren davacı şirketin menfi tespit talebinin yerinde olmadığı, bononun sadece imza atılarak açık bono şeklinde düzenlenmesi olanaklı olup bono metninin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının davacı tarafça usulüne uygun yazılı delillerle kanıtlanamadığı, keza bononun teminat amacı ile verildiği iddiasınında mevcut dosya kapsamı uyarınca ispatlanamadığı, davacılar vekilinin delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı, ihtiyati tedbir kararının takip dosyasında uygulanmadığı gözetilerek davalının tazminat talebinin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve davalı yanın tazminat talebinin reddine karar karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, takibe dayanak bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 18.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.