Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3391 E. 2025/2087 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında imzalanan iki ayrı araç alım satım sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin ifa edilip edilmediği ve davacının uğradığı zararın tazmini.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sözleşmelerden kaynaklanan kendi edimlerini ifa etmediği, davalının ise kısmi de olsa edimini ifa ettiği ve davacının iradesinin sakatlandığı iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1420 Esas, 2024/141 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/874 E., 2021/439 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 567.540,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369/2 hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; taraflar arasında ikinci el araç alım satım konusunda 30.12.2015 tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin geçerlik koşulu olarak sözleşmenin 6. maddesinde 73 aracın teslim şeklinin tespit edildiği, davalı tarafa gayrimenkul ipoteği verilerek nakit ödemenin öngörülen sürede yapıldığını, 11 adet bononun verildiğini, araçlarını zamanında teslim etmeyen davalının 04.05.2016 tarihinde temerrüde düştüğünü, 29.03.2017 tarihinde zor kullanmak suretiyle yeni bir sözleşme ve senetler imzalatıldığını, 30.12.2015 tarihli sözleşme ile 600.000,00 TL nakit ve 200.000,00 TL ipotek bedelinin ödenmesine rağmen araçların teslim edilmediğini, davalıya verilen senetlerin protesto ettirildiğini, 30.12.2015 tarihli birinci sözleşmenin geçerliliği ile 29.03.2017 tarihli sözleşmenin iptalinin, müspet zarar ve 800.000,00 TL’nin değer kaybının talep etme zaruriyetinin hasıl olduğunu ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasında ilk olarak 30.12.2015 tarihinde ikinci el araç satış sözleşmesinin imzalandığı, müvekkilinin listede adı geçen 73 adet aracı 2.131.315,00 TL ödenmesi şartıyla teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının peşinat ödemesinden sonra kalan kısmı için 11 adet senet verdiğini, sözleşmenin 6. maddesinde araçların ne zaman teslim edileceğinin belirtildiği, davacının bu sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine davacının temsil ettiği adi şirket ile müvekkili şirket arasında 29.03.2017 tarihinde yine tarafların mutabık kaldıkları protokol imzaladıklarını, bu dava ile iptalini talep ettiği bu protokolün konusunun davacı tarafından müvekkiline 550.000,00 TL ödenmesi halinde 25 adet minibüsün devredilmesi olduğunu, 29.03.2017 tarihli protokole alıcı olarak ... Oto kaşesi vurulduğunu, davacının protokole taraf olmadığını, kararlaştırılan senetler teslim alınır alınmaz protokol konusu 25 aracın davacıya devrinin gerçekleştirildiğini, ödemelerin yapılması sırasında protokolün geçersizliğinin iddia edilmesini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının işletme defteri tuttuğu, bu defterlerde ödeme kayıtlarının yer almadığı, alış-satış ve giderlerle ilgili kasaya giriş-çıkışları bankaya yatırılan paralar ve bankadan yapılan ödemelere ilişkin herhangi bir kayıt işlenmediği, dosyaya davacı tarafça nakit ve banka hareketleri borçlanmak üzere verilen senetleri takip ettiği herhangi bir belge sunulmadığı, sözleşme gereği yapılması gereken 200.000,00 TL ödemenin yapılıp yapılmadığı konusunda bir bilgi olmadığı, teslim edilecek olan araçlarla ilgili düzenlenen senetlerin hiçbirisinin ödenmediği, ... adına tutulan hesaplarda iade işlemi yapılarak düşüldüğü, sözleşme gereği 30.12.2015 tarihinde ödenmesi gereken 200.000,00 TL'nin 20.10.2016 tarihinde ödenmesi, yine sözleşme gereği düzenlenen 1.931.315,00 TL tutarlı 11 adet senedin hiçbirinin ödenmemiş olması nedeniyle davacının edimlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmediği, davalının sözleşmenin imzalandığı ve ipotek tesis işlemlerinin tamamlandığı tarihte 24 adet aracın teslimini yapması gerekirken 5 adet aracı teslim ettiği, davacıya fatura düzenlendiği, ödemenin 2016 yılının Ekim ayında yapıldığı, sözleşmenin teminatı olan gayrimenkul ipoteğinin hangi tarihte verildiğine dair somut belge sunulmadığı, 2016 yılının Mart ayından itibaren ödenmesi gereken senetlerin de ödenmemiş olması durumunda davalının edimini yerine getirmemesinin haklı nedenlere dayandığı, tarafların 29.03.2017 tarihinde ikinci el araç satışı kapsamında bir protokol imzaladığı, protokolün davalı şirketin davacıya 550.000,00 TL tutarında 25 adet araç satışını gerçekleştirmesi ve karşılığında 4 adet senet almasına yönelik olduğu, protokolde bahsi geçen araçların 29.03.2017 tarihinde davacıya faturaları ile birlikte teslim edildiği, ancak senetlerin diğer senetler gibi ödenmediği, ödenmeyen senetler ile henüz vadesi gelmeyen senetlerin icra takibine konu edildiği, davacı tarafça yasal yollara icra takibinin durdurulması için başvurulduğu, davalı ticari defter kayıt ve belgelere göre; ilk sözleşme öncesinden başlamak üzere ve satışı yapılmak üzere ...-... Otomotiv adına 74 aracın satışına aracı olmak üzere satış işlemleri gerçekleştirildiği, davacıya hizmet bedeli ödemelerinde bulunduğu, davalı tarafından davacıya 29.03.2017 tarihinde teslim edilen ikinci el araçları teslim aldığı, 11 adedini sattığı, işletme defterinde kayıtlı olduğu, 2017 yılında satışı yapılan 12. aracın da ilk sözleşme içinde yer alan araçlardan olduğu, davacı tarafın ilk sözleşmede ve ikinci olarak yapılan protokolde belirtilen senet ödemelerinin hiçbirisini yapmadığı, taraflarca imzalandığı çekişmesiz olan 29.03.2017 tarihli protokolün karşılıklı edim yükleyen sözleşme niteliği taşıdığı, protokolde takibe konu bonoların açıkça belirtildiği, protokolün karşılıklı edimler içermesi nedeniyle yerine getirilip getirilmediği, dolayısıyla takibe konu bono bedellerinin tahsilinin gerekip gerekmediğinin incelendiği, teslim edilecek araçlarla ilgili düzenlenen senetlerin hiçbirisinin ödenmediği, davacının ilk sözleşmede olduğu gibi protokolde de belirtilen senet ödemelerini yapmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özellikle davacı tarafın taraflar arasındaki gerek 30.12.2015 tarihli sözleşme, gerekse 29.03.2017 tarihli protokol gereğince ödeme ile ilgili edimlerini yerine getirmediği, edimini ifa etmeden karşı edimin ifasını isteyemeyeceği, davacının 29.03.2017 tarihli protokolün imzalanmasında iradesinin sakatlandığını kanıtlayamadığı, ilk sözleşme gereği araç teslimi yapılmadığından gelir kaybına uğradığını ileri süremeyeceği, Mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılığın olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 30.12.2015 tarihli birinci sözleşmenin geçerliliği, 29.03.2017 tarihli sözleşmenin iptali, müspet zarar alacağının tahsili istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.