Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3471 E. 2025/1779 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli marka ve tasarım haklarına tecavüz edip haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalının marka ve tasarım kullanımının tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğuna dair tespiti ile tazminata hükmetmesi doğru bulunarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44.Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/133 Esas, 2024/573 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/359 E., 2023/217 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sakız üretimi alanında Türkiye'nin önde gelen firmaları arasında olduğunu, “... Turbo”, “... Original Turbo Soft Bubble Gum” markalarının tescili için Türk Patent ve Marka Kurumuna (TÜRKPATENT) başvurduğunu, 2014/05326 ve 2014/05208 sayılı ambalaj deseni tasarımlarının müvekkili adına tescilli olduğunu, davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ederek “... Turbo Soft Super Bubble Gum” adı altında aynı mal ve hizmet sınıfında ürün piyasaya sürmesinin 556 sayılı Markanın Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (556 sayılı KHK) ve 554 sayılı Endüstriyel Tasarımın Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye açıkça aykırılık teşkil ettiğini, mahkeme aracılığıyla yapılan tespitte davalının iş yerinde yapılan incelemede davalının ürünlerinin müvekkilinin markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzerlik taşıdığının belirlendiğini, Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2014/83 D.İş sayılı dosyası ile de davalı tarafın taklit ürünlerinin kutularını üreten ... Ofset Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.'de tespit yapıldığını, müvekkiline ait sakız kutularının birebir benzerinin ilgi şirket yetkilisi tarafından davalıya yapıldığının ve teslim edildiğinin belirtildiğini ileri sürerek tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, men'ini, 2.000,00 TL yoksun kalınan kazanç ve maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye için değil Romanya için fason üretim yaptığını, bu üretime başlamadan önce üzerine düşeni yaparak yazılı anlaşma tanzim ettiğini, fason üretim yapacağı markaya ilişkin bilgi ve örnek üretim numunelerini aldığını, bütün sorumluluğun fason üretim yaptıran ... S.A Romanya'ya ait olmak üzere deneysel üretime başladığını, müvekkilinin fason üretim yaptığı Romanya firmasının Romanya Patent Enstitüsü nezdinde tasarıma ilişkin tescillerinin söz konusu olduğunu, müvekkilinin tespite konu üretimi 08.10.2014 tarihinde gerçekleştirdiğini, bu tarihten sonra üretim yapmadığını, müvekkilinin davacıya ait marka ve tasarım müracaatını bilmesinin hukuken mümkün olmadığı bir tarihte iddiaya konu üretimi yaptığını, herhangi bir kusuru veya kötüniyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davanın başından beri davacı konumunda olduğu, davaya dayanak bu marka ve tasarım tescillerinin başlangıçta davacı adına tescilli iken ve eldeki dava 30.12.2014 tarihinde açılmış iken, davaya dayanak 2014/64557 ve 2014/33055 tescil numaralı markaların yargılama devam ederken 02.03.2016 tarihinde dava dışı ... Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’ne devredildiği, davaya dayanak 2014/05208 ve 2014/05326 numaralı ambalaj deseni tasarımlarının ise, baştan beri davacı adına tescilli olduğu, herhangi bir devrin yapılmadığı, 2014/64557 sayılı “... orjinal turbo soft bubble gum” markasının 13.10.2014 tarihinde ilan edildiği, davalının kullanımı bu tarihten önce olduğundan ve ilândan sonra kullanımı tespit edilemediğinden dava ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK’nın 9/son maddesi uyarınca bu marka yönünden talebin reddine karar vermek gerektiği, 22.04.2014 başvuru tarihli 2014/33055 sayılı “... turbo” markası yönünden, davalı tarafın ürünler üzerinde kullandığı “turbo” ve “... turbo” markaları arasında ayırt edilemeyecek şekilde “turbo” ibaresinin ön plana çıkarılıp kullanıldığı, bu kullanımın markasını çağrıştırdığı, davacıya ait 2014/05326, 2014/05208 sayılı endüstriyel tasarımlar yönünden ise; söz konusu endüstriyel tasarımların ilân tarihinin davalı kullanımından önce olduğu, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ambalajlar arasında genel izlenimde belirgin farklılık bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın kullanımının endüstriyel tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet oluştuğunun kabulünün gerektiği, ülkesellik prensibi gereği davalının endüstriyel tasarım ve markada kullandığı ibareler davacıya ait tescilli hak kapsamında kaldığından davalının yurt dışına fason üretim yaptığına ilişkin savunmasına itibar edilmediği, toplam 2.538 koli ürünün marka ve tasarımı ihlal ettiğinin belirlendiği, buna yönelik 410,41 TL zarar hesabının hakkaniyete uygun görülmediği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri ve hakkaniyet gereği taleple bağlı kalınarak davacının 2.000,00 TL olarak talep ettiği maddi tazminatın davacıya ödenmesi gerektiği kanısına varıldığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka ve tasarım hakkına vaki tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men'i ve ref'i ile yoksun kalınan kazancın tahsili istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 13.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.