"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/573 Esas, 2024/585 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/158 E., 2021/61 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde birçok marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin herhangi bir lisans sözleşmesi veya yasal bir gerekçe olmaksızın bu ürünlerin taklitlerini yaptığını, bu ürünleri iltibas yaratacak derecede kullandıklarını, müvekkilinin marka ve ticaret unvanının aynısıyla marka başvurusu yaparak bu yolla haksız kazanç elde ettiğini, müvekkilinin sektörde etkin bir tacir olduğunu, dava konusu "..." markasına ilişkin 2015/89120 başvuru numarasıyla başvuruda bulunulduğunu, müvekkilinin marka başvurusunun değerlendirilme aşamasındayken davalının, müvekkilinin "..." marka başvurusuna birebir aynı olacak şekilde 2016/26846 numaralı "..." ibareli 06, 19 ve 40. sınıflarında tescil talep ettiğini, davalının marka başvurusundaki tutumunun kötüniyetli olduğunu, davalının başvurusunun müvekkilinin marka başvurusuyla benzerlik arz ettiğini ileri sürerek davalının 2016/26846 numaralı 06, 19 ve 40. sınıflarında tescilli "..." ibareli markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 1980 yılından itibaren, ticaret unvanının kılavuz unsurunu oluşturan "..." ibaresini marka olarak özellikle kapı ve pencere sistemlerinde kullandığını ve bu emtialar yönünden tescilli olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketle aynı sınıfta tescilli hiçbir markasının bulunmadığını, davacının işbu davaya mesnet gösterebileceği müvekkili ile aynı sınıfta bir tescili bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davasına dayanak yaptığı 2017/02104, 2017/02109, 2017/05462, 2017/26603 tescil numaralı markaların başvuru tarihinin hükümsüzlüğü istenen, davalı adına tescilli markadan sonraki tarihli olup, hükümsüzlük açısından değerlendirmeye alınamayacağı, ayrıca bu markalardan bir kısmının da davalı tarafça açılan davalar sonucu hükümsüz kılındığının sabit olduğu, davacının hükümsüzlük talebine dayanak gösterilebileceği önceki tarihli herhangi bir tescilli markası bulunmadığı, yine gerçek hak sahipliği iddiasının da ispatlanamadığı, davalının tescilinin kötüniyetli olduğuna dair de ispata yarar herhangi bir delil ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin 1980 yılında ticaret siciline kaydedildiği ve "..." ibaresini ticaret ünvanında kullanmaya başladığı, faaliyet alanının kapı pencere sistemleri olduğu, 19. sınıfta davacının markasal kullanımlarından ve tescil başvurularından çok önce "..." esas unsurlu markaları tescil ettirdiği, davacının "..." ibaresi üzerinde davalıdan daha önceye dayalı hak sahibi olduğunu ispata yarar delil bulunmadığı, davacı yan, “...” markasının tescili için 04.11.2015 tarihinde 2015/89120 başvuru numarasıyla başvuruda bulunulduğunu, itiraz sebebiyle marka başvurusunun reddine karar verildiğini, bu marka başvurusunun değerlendirme aşamasında davalının, birebir aynı olacak şekilde 24.03.2016 tarihinde ... ibaresini tescil ettirdiğini ileri sürmüş ise de, “...” ibaresinde esas unsurun “...” kelimesi olduğu ve sonundaki “pen” kelimesinin ilgili emtiayı tanımlayan tali bir unsur olduğu, davacının "..." ibaresi üzerinde önceki marka tescilleri nedeniyle hak sahibi olduğu, Dairemizin 29.11.2022 tarih ve 2021/4481 E., 2022/8433 K. sayılı kararında davalının “...” esas ibareli markaları ile davacının “...” ibareli markasının iltibas oluşturacak düzeyde benzer olduğunun kabul edildiği, davacının "..." ibaresi üzerinde davalıya nazaran korunmaya değer bir hakkının bulunmadığı, kötüniyetli tescil ve gerçek hak sahipliği iddialarına yönelik yasal dayanağın da olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.