Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3572 E. 2025/2023 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın, davacının daha önce tescilli markası ile benzerlik taşıması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı markasının davacı markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzerlik taşıdığı, aynı ve benzer emtialarda tescilli olduğu ve bu durumun tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yaratacağı gözetilerek, davalının kötüniyetli tescili ve davacının sessiz kalma süresi de değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1035 Esas, 2024/634 Karar

HÜKÜM : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/298 E., 2021/394 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dünyaca ünlü ...... ŞEKİL markasını 1982 yılından beri kullandığını, markanın aynı zamanda

Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olduğunu, markanın Türkiye’de 1989 yılından beri tescilli

olduğunu ve seri marka haline geldiğini, davalının müvekkili adına 35 yıldır tescilli olan ve tanınmış hale gelen logosunu aynen

kullandığını, davalı tarafın söz konusu kullanımından haberdar olduktan sonra 2018 yılında kendilerine

ihtarname çekildiğini, fakat bir sonuç alınamadığını, ortalama bir tüketicinin davalıya ait markayı gördüğünde markanın müvekkiline ait olacağını düşüneceğini,

markanın internet sitesi satışlarında dahi karışıklık oluştuğunu, davalıların kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davalı adına 2012/08543 numara ile tescilli "... ... ŞEKİL" ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar

verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu 2012/08543 numaralı "... ... ŞEKİL" ibareli

markanın 26 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 10 yıllık bir süre ile müvekkilleri adına tescil edildiğini, 2013 yılında markanın yayınına itirazı reddedilen davacının, yaklaşık 7 yıl sessiz kaldıktan sonra iş bu hükümsüzlük davasını açtığını, söz konusu markanın davacı

markası ile herhangi bir ilişkisi olmadığını, müvekkillerinin marka başvurusunda bulunmuş olmasının

kötüniyetli olarak nitelendirilemeyeceğini, davacının belirttiği markayı 25. sınıfta neredeyse

hiç kullanmadığını markanın ülkemizde meşhur ve maruf olduğu

iddiasını da kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu markaların ortak unsurlarının ... ibaresi ve figürü olduğu, sayısız seçenek mevcutken davacının markalarının esas unsuru olan ... ibaresi ve at figürünün davalı tarafça kullanılması için geçerli bir sebep bulunmadığı, davalı markasının davacının seri markalarının devamı olarak algılanmasına yol açtığı, her iki markada at figürünün yer almasının markaların karıştırılma ihtimalini güçlendirdiği, davalı markasının davacı marka tescilleriyle iltibas yaratıcı benzerlik taşıdığı, bilirkişi raporunun aksine davalıların marka tescilinde kötüniyetli oldukları sonucuna ulaşıldığı, bu yönden de hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, sessiz kalmaya dayalı hak kaybının kötüniyetli tescil hususu dikkate alındığında dinlenilemeyeceği gibi, aksinin kabulü halinde dahi 5 yıllık sürenin dolmamış olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalılar adına tescilli 2012/08543 numaralı ''...+şekil'' ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı adına kayıtlı “... şekil” ibareli marka ile davacının “... şekil” ibareli markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu, davacı ve davalı tarafın markalarının aynı ve benzer emtialarda tescil edildiği, bu durumun tüketici nezdinde aynı tür ürünler açısından karıştırılma ihtimaline yol açacağı, davanın davalı markasının tescil tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde açıldığı, sürenin hesabında tescilsiz kullanım süresinin gözönüne alınamayacağı, sessiz kalmaya dayalı hak kaybı koşullarının bulunmadığı, somut olayda hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, taraf markalarının hizmet sınıflarının aynı olması, markalar arasında iltibas bulunması ve davanın 5 yıllık süre içinde açılması karşısında, davacı markalarının tanınmış olup olmamasının ve davalının marka tescilinde kötüniyetli olup olmamasının sonuca etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 20.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.