Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3614 E. 2024/6302 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Re'sen terkin edilen bir şirketin, daha sonra açılan hizmet tespiti davası nedeniyle ihya edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Geçerli bir terkin işlemi bulunmayan ve davacının derdest bir davası olan hallerde 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı, davacının ihya talebinde haklı ve hukuki yararı bulunduğu, Anayasa Mahkemesi'nin ilgili kanun maddesinin bir kısmını iptal etmiş olduğu ve yerel mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1407 Esas, 2023/1477 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

İLK DERECE

MAHKEMESİ : İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/30 E., 2022/428 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın dahili davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, ihyası istenen şirkete ait işyeri bünyesinde kesintisiz çalışmalarına rağmen çalışmalarının Sosyal Güvenlik Kurumuna eksik olarak bildirildiğini, müvekkillince bu hususla ilgili olarak İstanbul 19. İş Mahkemesinin 2017/255 E. ve 2019/66 K. sayılı dosyası üzerinden hizmet tespiti istemli dava ikame edildiğini, anılan sayılı karar ile yerel mahkemece sigortalılığının tespitine karar verildiğini, dosyanın davalı kurum talebi ile istinaf edildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince davalı kurum vekilinin istinaf talebinin reddedildiğini, bu kez davalı vekilince kararın temyiz edildiğini, Yargıtay incelemesinde ise ihyası istenen 429641 ticaret sicil numarası ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı Kurtoğlu Yemek Pazarlama San. Tic. Ltd. Şti'nin ticaret sicilden 07.07.2014 tarihinde re'sen silinmiş olduğundan bahisle yerel mahkeme kararı bozularak söz konusu kararın ilk derece mahkemesine gönderildiğini, ilk derece mahkemesince taraflarına ihya davası açmak için iki hafta süre verildiğini ileri sürerek taraf teşkilinin sağlanması amacıyla Kurtoğlu Yemek Pazarlama San. Tic. Ltd. Şti.'nin İstanbul 19. İş Mahkemesinin 2017/255 E., 2019/66 K. sayılı (Yeni dosya no: 2021/305 E. sayılı dosyasına hasreten ihyasına, şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... Sicil Müdürlüğü; davaya cevap vermemiş, herhangi bir savunmada bulunmamıştır.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtikten sonra açıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) Geçici 7 nci maddesi gereğince terkin tarihinden itibaren 5 yıl içinde en geç 06/07/2019 tarihine kadar iş bu davanın açılması gerektiğini, davanın 5 yıllık zamanaşımı ve hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, kendisinin tasfiyesi istenen şirkette sorumluluğunun kalmadığını, şirkette bulunan %30'luk hissesini 30.09.2009 yılı mart ayında kardeşi ...'a devrederek şirketten ayrıldığını, şirket hissesini devrettikten sonra hiç bir şekilde şirketi müdür olarak temsil etmediğini, tasfiye memuru olarak da görev almadığını, temsil görevinin 29.01.2016 tarihinde sona erdiğini savunarak hakkında açılan davanın reddini istemiştir.

3.Davalı ... cevap dilekçesinde; şirketin yöneticisi olmadığını savunarak davayı kabul etmediğini belirttiği görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile terkin tarihinden itibaren dava tarihine kadar 5 yıllık süre geçmişse de, davaya ek tasfiye hükümlerine göre bakılması gerektiği, ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.03.2017 tarih 2017/11-3184 E., 2021/1107 K. nolu ilamda da belirtildiği üzere; davaya ek tasfiye hükümlerine göre devam edileceğinden şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği, davacının ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu ve ihya şartları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul 19.İş Mahkemesinin 2021/305 E. sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde 429641-0 sicil numarası ile kayıtlı Kurtoğlu Yemek Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketinin ihyasına, tasfiye memuru olarak şirketin son temsilcisi olarak ...'un atanmasına, dahili davalı ... hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı tasfiye memuru ... istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından zamanaşımı ve hak düşürücü süreye ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ihyası istenilen İstanbul Sicil Müdürlüğüne 429641 sicil numarası ile kayıtlı bulunan Kurtoğlu Yemek Pazarlama San. Tic. Ltd Şti. isimli şirketin 07.07.2014 tarihinde tasfiye edilerek ticaret sicilden terkin edildiğini, tasfiyesi istenilen şirkette resmi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacı tarafa 5.100,00 TL vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin ödemeye mahkum edildiğini, sağlık raporundan görüleceği üzere %48 oranında engelli olduğunu, söz konusu bedellerin icraya konulması ve tahsil edilmesi halinde telafisi imkansız zararı olacağını, istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasını, yargılamaya devam edilerek davanın itirazları doğrultusunda reddine, yargılama masraflarının davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda olduğu gibi geçerli bir terkin işlemi bulunmayan haller 6102 sayılı Kanun'un Gecici 7 nci maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii olmadığı gibi henüz yeni bir yasal düzenleme yapılmasa da Anayasa Mahkemesinin 22.06.2023 tarih ve 2023/33 E. ve 2022/117 K. sayılı kararı ile de 6102 sayılı Kanun'un Gecici 7 nci maddesinin onbeşinci fıkrasında "sillinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde" ibaresi iptal edilmiş olduğu, davacının devam eden dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı mevcut olup, terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğu, bu durumda tasfiye hali devam eden davaya konu şirket yönünden derdest dava dosyanın kesinleştirilmesi ve infaz işlemleri ile ilgili sınırlı olarak şirketin yeniden ticaret siciline kayıt tescili ile şirketin ticaret sicil kaydının ihyasına karar verilmesinde, tasfiye memuru olarak son tasfiye memurunun atanmasında ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davalı ... Sicil Müdürlüğünün 6102 sayılı Kanun'un Geçici 7 nci maddesi çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup, davalı tarafından davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddinin istendiği de nazara alındığında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı gerekçesiyle davalı tasfiye memuru ...'un istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeninden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; ihyaya dayanak dava ile ilgili kendilerine bildirimde bulunulmadığını, mevzuata uygun şekilde ilanlar yapılıp prosedür tamamlandıktan sonra usulüne uygun olarak terkin işleminin yapıldığını, işbu davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini, ihya davalarının müvekkili müdürlüğün kabulüne bağlı olmadığını, dolayısıyla yasal hasım olarak yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, kaldı ki re’sen terkin işleminin usulsüz olduğunun da davacı tarafından ileri sürülmediği, kaldı ki davacı tarafın ihya isteminde haklı olması müvekkil müdürlüğün usulsüz terkin yaptığı anlamına gelmeyeceğini, dayanak gösterilen davanın terkin işleminden çok sonra açıldığını, halbuki 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında açıkça devam eden bir davadan bahsedildiğini, diğer yandan müvekkil müdürlüğün terkin edilen şirketlerden hangi hakkında derdest dava olduğunu tespit edemeyeceğini, müvekkili aleyhine yargılama giderine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dışı Kurtoğlu Yemek Pazarlama San. Tic. Ltd. Şti.'nin ihyası koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun'un Gecici 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.