"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/222 Esas, 2024/132 Karar
HÜKÜM : Ret
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ipoteğin fekkini talep ettiği konutu dava dışı ...’ten ipotekli olarak satın aldığını, kredi borcunun hesaplanarak davacı tarafından davalı bankaya yatırıldığını, bankanın ipoteği fek etmek için davacıdan bir takım haksız ödemeler talep ettiğini, davalı bankanın ipoteğin taşınmazı devreden ...’ün başkaca borçlarının da teminatını teşkil ettiğini beyan ettiğini, ancak ipoteğin yalnızca dava dışı ... tarafından kullanılan konut kredisinin teminatını oluşturduğunu ve konut kredisinin de ödenerek kapatıldığını, davalı bankanın davacıya gönderdiği hesap kat ihtarı ile dava dışı ...’e haksız olarak kullandırdığı kredi alacaklarını istediğini ileri sürerek davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve dava dışı ...’ten satın aldığı taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının fekkini talep ettiği ipoteğin dava dışı ...’ün doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil ettiğini, dava dışı ...’ün davalı bankaya kredi borçlarının bulunduğunu, davacının iddia ettiği ödemenin kendisi tarafından değil, dava dışı ... tarafından yapıldığını, eldeki davanın görevli mahkemede açılmadığını savunarak davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak dava dışı ...’e davalı bankaca kullandırılan kredi risklerinin davam ettiğinin anlaşıldığı, banka ipoteğinin fek edilmesinin bu aşamada mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 883 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Dairemizce verilen 2020/3442 E., 2020/5005 K. sayılı kararla; davacı, ipoteğin fekki için davada önce bankanın istediği borcu ödediğini iddia etmiş ise de; bu hususta davalı bankanın kendini belli bir alacak tutarı ile sınırlandırmadığı, bu durumda mahkemece banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının gerek davadan önce gerekse davadan sonra yapmış olduğu tüm ödemeler göz önünde tutularak borcun tamamını karşılaması halinde ipoteğin fekki, aksi halde davanın reddi yoluna gidilmesi gereğine vurgu yapılarak mahkemenin önceki kararı bozulmuştur. Yine davacı vekilince temyiz dilekçesinde ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, dosya içerisinde mevcut olmayan, davalı vekilinin verdiği 04.09.2015 tarihli dilekçedeki beyanlara atıf yaparak asıl borçlu aleyhine başlatılan İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün 2013/16741 E., İstanbul 16. İcra Müdürlüğünün 2013/20958 E. ve İstanbul 16. İcra Müdürlüğünün 2013/20958 E. sayılı takip dosyalarını, yine bu dosyaların alacaklı davalı tarafça takipsiz bırakıldığını zikrettiği, ancak mahkemece yalnızca davacının da borçlusu bulunduğu İstanbul 10. İcra Dairesinin 2013/3734 E. sayılı takip dosyasının getirtildiği, yapılan bilirkişi incelemesinin ise dosya üzerinden yapıldığı anlaşılmıştır.
Yazılı bozma kararımızda da işaret edildiği gibi somut olayda davacının dava dışı asıl borçlunun kullandığı kredilere istinaden davadan önce veya sonra yaptığı tüm ödemelerin tetkiki gerekmektedir. Bunun için banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılarak dava dışı asıl borçlu ile davalı arasında kredi ilişkilerinin devam edip etmediğinin saptanması, yine anılan icra dosyaları da getirtilerek asıl borçlu tarafça kullanılan krediler nedeniyle herhangi bir borcun bulunup bulunmadığının tespiti ve davacının icra dosyaları üzerinden yaptığı ödemeleri de dikkate alınarak oluşturulacak bir rapor ile varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, infazen kapanan İstanbul 10. İcra Dairesinin 2013/3734 E. sayılı dosyasındaki ödeme dahi denetlenmeden eksik inceleme ile ve bozma ilamının gereğini yerine getirmeyen gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
V.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Mahkeme kararının davacı taraf lehine BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.