"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI :2024/459 Esas, 2024/574 Karar
KARAR :İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2020/131 E., 2021/119 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, "..." ibareli marka başvurusunun müvekkili adına tescilli ve tanınmış ... ve ... markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzerliği dolayısıyla ortalama tüketici nezdinde iltibas yaratacağını, Yeniden İnceleme ve Denetleme Kurulu (YİDK) kararında da bu durumun tespit edilerek bir kısım ürün hizmetler için başvurunun tescil talebinin reddedildiğini, ancak anılan başvurunun listede kalan diğer ürünler için de tescilin karışıklığa neden olabilecek nitelikte olduğunu, müvekkili şirkete ait tescilli markalar ile ayniyet derecesinde benzer olan bir marka tescilinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 5. ve 6. maddelerine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili adına tescilli hem “...”, “...”, “...” ve serisi markaları ile hem de diğer 300'ü aşkın “...” esas unsurlu markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan ... marka başvurusunun aynı ve ilişkili hizmetler için tescil edilmemesi gerektiğini, markaların karıştırılma ihtimalinin davalı markası kapsamında bırakılan 36. ve 37. sınıf hizmetler açısından da mevcut olduğunu, davalı markasının bahsi geçen sınıflar için tescili halinde müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlayabileceğini, müvekkili markalarının sulandırılmasına da neden olacağını ve müvekkili şirkete ait markanın itibarını zedeleyeceğini ileri sürerek, YİDK kararının iptaline ve 2018/94084 sayılı ... ibareli marka başvurusunun tescilli halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; kurum kararının doğru olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalı cevap dilekçesinde, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, tarafların faaliyet alanlarının tamamen farklı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karşılaştırılan markalar arasında çekişme konusu 36. sınıftaki “Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri" bakımından SMK'nın 6/1. maddesi kapsamında benzerlik ve iltibas ihtimali bulunduğu, ancak davalı ... başvurusunun kapsadığı 37. sınıftaki çekişme konusu hizmetler bakımından, markaların hizmet listelerinin farklı ve ilişkisiz olduğu, bu hizmetler bakımından benzerlik ve iltibas ihtimali bulunmadığı, davacının ... ya da ... markalarının tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, YİDK kararının, 36. sınıftaki “Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri" bakımından iptaline, belirtilen mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 17.03.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.