Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3769 E. 2024/5908 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Re'sen terkin edilen bir şirketin, alacaklının icra takibini sürdürebilmesi için ihyası talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Şirketin, kanunda öngörülmeyen bir sebeple ve usule aykırı olarak terkin edildiği, bu nedenle alacaklının icra takibini devam ettirebilmesi için şirketin ihyasının ve ek tasfiyesinin gerekli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2164 Esas, 2024/507 Karar

HÜKÜM : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/534 E., 2023/465 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket adına düzenlenen bonoların vadesinde ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini ancak takip dosyası kapsamında işlemler yürütülürken borçlu şirketin ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini, icra takibinin henüz sonuçlandırılamadığını ileri sürerek müvekkilinin alacağına istinaden İstanbul 21. İcra Müdürlüğü 2016/30901 E. sayılı dosyasının neticelendirilmesi için, ... Reklamcılık San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına ve terkin kaydının iptali ile tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ilgili kanun maddeleri doğrultusunda işlem yapıldığını, resen terkin işleminin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında olduğunu ve tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, sicilin mahkeme kararı olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargı gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, ihyası istenilen alacağına istinaden derdest olan icra takip dosyasının neticelendirilmesi için şirketin sicil kaydının ihyası talebi istemine ilişkin olduğunun tespit edildiği, tüzel kişiliği sona erdirilen şirket hakkında devam eden yargılamanın yürütülebilmesi için yeniden ihyası gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile ... Reklamcılık San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin İstanbul 21. İcra müdürlüğünün 2016/30901 E. sayılı (eski esas 2013/10970) sayılı dosyası ve devamı işlemler için ihyasına ve terkin kaydının iptali ile tesciline, şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, davalı yasal hasım olduğundan yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne rağmen davacı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın kaldırılarak davacı müvekkili lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dava konusu şirketin sınırlı olarak ek tasfiyesine karar verildiğini ancak terkin sebebi gerekçe gösterilerek tasfiye memuru atanmadığını, oysa 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, sınırlı olarak ihyasına karar verilen şirketlerin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanması kanunun bir gereği olduğu gibi zorunluluk da arz ettiğini, zira belirli bir işin görülmesi, bir dava veya icra takibi kapsamında ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilen şirketle ilgili işlemlerin yürütülebilmesi tasfiye memuru atanmasının şart olduğunu, tasfiye memuru atanmaması durumunda verilen kararla ilgili olarak MERSİS'te işlem yapılması da mümkün olmadığını belirterek ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu şirketin 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi gereğince dosya kapsamı ile sınırlı olmak üzere ek tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye işlemlerinin yapılması için bir tasfiye memuru atanması gerekirken ihyası istenen şirketin 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi gereğince terkin işleminin hukuka uygun olup olmadığı araştırılarak terkin işleminin hukuka uygun olmadığından bahisle terkin işleminin iptali niteliğindeki şirketin ihyasına karar verilmesinin doğru olmadığı, ihyası talep edilen şirketin terkin sebebinin şirketin adresinde tespit edilememesi olduğu, bu şekilde kanunda öngörülmeyen bir sebeble terkin işlemi yapıldığı, şirket yetkilisine ayrıca tebligat çıkartılmadığı, bu nedenle davalı tarafından yapılan terkin işlemi usule uygun olmadığından davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği halde davalının yasal hasım olduğundan bahisle yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak sureti ile davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 341769 sicil numarası ile kayıtlı bulunan ... Reklamcılık San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin İstanbul 21. İcra Müdürlüğü'nün 2016/30901 E. sayılı (eski E. 2013/10970) sayılı dosyası ve devamı işlemler için ihyasına ve terkin kaydının iptali ile sicile kayıt ve tesciline, ek tasfiyenin tamamlanması için eski şirket yetkilisi ...'in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle: dava konusu müvekkili işleminin hukuka uygun olduğu hâlde davanın kabul edilerek müvekkil aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası ile geçici 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.