Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3772 E. 2025/2229 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markanın, davacının önceki kullanımına dayanarak ve kötüniyet iddiasıyla hükümsüzlüğünün talep edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının uzun süredir kullandığı marka işaretini neredeyse birebir kopyalayarak tescil ettirmesinin kötüniyetli olduğu ve tesadüfen meydana gelmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1264 Esas, 2024/760 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

(Esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle)

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/435 E., 2022/41 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin 25.02.1991 tarihinden bu yana, Ayvalık'ın ... "... ... ..." markasını tescilsiz olarak 30 yıldır kesintisiz kullandığını, 2008 yılında da www.cundauno.com adresli internet sayfasını aldığını, o günden bu yana da her yenileme döneminde yenilemelerini yaptığını, müvekkilinin ... "... ...", "... ...", "... ...", "... ... ..." ve hatta yalnızca "..." denildiğinde dahi bilinip, markayı meşhur hale getirdiğini, markanın gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin 30 yıldır kullandığı isim, unvan ve logosunun renkleri mal ve hizmetler dahi birebir kopyalanmak suretiyle İstanbul'da ikamet eden ve hiç tanımadıkları davalı adına tescil ettirildiğinin tespit edildiğini, bu tescilin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 25, 6/3 ve 6/9 hükümleri gereği davalı adına tescilli 2020/... sayılı “... ... ...” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının "gerçek hak sahipliği" bulunduğu yönünde intiba uyandırmaya çalışsa da gerçekte böyle bir durumun olmadığını, davacının 2008 yılında internet adresini aldıklarını belirtimişse de internet sitesinin bu tarihte alındığına ilişkin bir maddi delil sunamadığını, davacının ... restoranı işlettiğini, müvekkili tarafından tescil ettirilip de hayata geçirilen markanın Ege mutfağını konsept edinen bir ... olduğundan isminin “... ... ...” olduğunu, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının önceye dayalı gerçek hak sahipliğinin koşullarının somut olayda gerçekleştiği, önceye dayalı gerçek hak sahipliğinin hukuki koşullarının gerçekleşmiş olmasının münhasıran kötüniyetli tescilin kabulü için yeterli olamayacağı, yan delillerle desteklenmesi gerektiği ve dosyada kötüniyete delalet edecek başkaca bir somut veri sunulmadığı gerekçesiyle davalıya ait 2020/... tescil numaralı markanın tescilli olduğu 29.sınıfta "et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri, kuru bakliyat, zeytin, zeytin ezmeleri, hayvansal kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil), yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş, her türlü meyve ve sebzeler, kuruyemişler, fındık ve fıstık ezmeleri, tahin, yumurtalar, patates cipsleri" malları bakımından; 30.sınıfta: "kahve, kakao, kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler, pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar, ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Çaylar, buzlu çaylar, dondurmalar, yenilebilir buzlar. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç, pekmez" malları bakımından, 43.sınıfta: "yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri" bakımından kısmen hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf marka işaretleri arasında iltibas tehlikesi bulunduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, öte yandan bir markanın aynısını ya da benzerinin marka olarak tescil ettirilmesinin tek başına kötüniyetli başvuru olarak değerlendirilemeyeceğini, ancak davalının, davacı yanın tescilsiz kullandığı "... ...+Şekil" markasını birebir aynı yazı logo, aynı yazı tipi ve aynı logo rengi ve yazı rengiyle, davacı markasındaki "..." ibaresini, "..." ibaresi ile değiştirerek "... ... ...+Şekil" olarak kendi adına tescil ettirdiği, söz konusu benzerliğin tesadüfen sağlanmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalının bu tescilinin davacının ticaretine engel olma çabası taşıdığı, dava konusu özgün ibare ve logoyu kendi adına marka olarak tescilinin kötüniyetli bir tescil olduğu, kötüniyetli tescil edilen markanın, kapsamındaki tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesinin kötüniyetin ispatlanamadığı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp yeniden hüküm tesis edilmesiyle, davanın kabulüne ve davalıya ait 2020/... tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 07.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.