Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3771 E. 2025/2072 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, vekâletnamede belirtilen yetki sınırlarını aşarak kendi adına kullandığı kredi için vekil edenin taşınmazı üzerine ipotek tesis ettirmesinin geçerliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamede vekilin, vekil eden adına kredi kullanma yetkisi bulunsa da kendi adına kredi kullanıp vekil edenin taşınmazını ipotek ettirme yetkisi olmadığı, bu nedenle ipoteğin vekâletname sınırlarını aştığı ve geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1816 Esas, 2024/441 Karar

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğanşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/259 E., 2021/258 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Ziraat Bankası tarafından müvekkiline gönderilen hesap kat ihtarnamesinde ipotek veren borçlu olarak bir kısım kredilerden dolayı borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak müvekkilinin kendi adına veya başkası lehine davalı bankadan kredi talebinde bulunmadığını, diğer davalı lehine böyle bir kredi ilişkisine girmediğini, müvekkili geçmişte davalıya 5 yıl süreli vekâletname vermişse de, o vekâletnamede davalı ...'ın kendi adına işlem yapma yetkisi olmadığı halde davalı banka tarafından bu vekâletname ile ipotek almak ve tapuya tescil etmek suretiyle kredi verildiğini, davalı banka tarafından verilen usulsüz krediden ve kanuna aykırı şekilde taşınmazının üzerinde ipotek tesis edilmesinden dolayı suç duyurusunda bulunulduğunu, vekâletnamedeki yetkinin aşılmak suretiyle müvekkili aleyhine ve zararına ipotek tesisinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 504/son hükmü uyarınca geçersiz olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla Malatya İli'nde müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı Ziraat Bankası A.Ş. lehine kurulan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazdaki ipoteğin Adana 7. Noterliğinin 20.03.2014 tarihli düzenleme şeklindeki vekâletnamesi ile tesis edildiği, vekâletnamenin 19.03.2015 tarihine kadar süreli olduğu, vekâlet verenin davacı, vekilin ise davalı ... olduğu, davalı banka ile yapılan işlemin vekâlet süresi içerisinde yapıldığı, ancak vekâletnamede vekile, vekil eden adına ve hesabına kredi çekme yetkisi verildiği, TBK'nın 504/3 hükmü uyarınca vekilin, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamayacağı, sulh olamayacağı, hakeme başvuramayacağı, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemeyeceği, kambiyo taahhüdünde bulunamayacağı, bağışlama yapamayacağı, kefil olamayacağı, taşınmazı devredemeyeceği ve bir hak ile sınırlandıramayacağı, davacı tarafından davalı ...'a verilen vekâletnamede Malatya İli'ndeki taşınmazın tamamı veya bir kısmını teminat olarak gösterme yetkisi verilmiş ise de bu yetkinin vekil verenin nam ve hesabına olan borçlar için olduğunun ayrıca ve açıkça belirtildiği, vekâlet ilişkisinin niteliği gereği vekilin ayrıca ve açıkça yetkilendirilmedikçe kendi nam ve hesabına işlem yapamayacağı, davalı ...'ın vekâlet sınırlarını aşarak kendi nam ve hesabına işlem yaptığı anlaşıldığından davalı banka lehine konan ipoteğin vekâletname şartlarına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı Ziraat Bankası A.Ş. vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu ipotek işlemi sırasında kullanılan vekâletnamenin davacının kendi nam ve hesabına çekilecek krediler ve kefillik için tanzim edildiği, fekki istenen ipoteğin ise vekil ...'ın kendi namına kullandığı krediler nedeniyle kullanıldığı, bu şekilde dava konusu ipoteğin geçersiz vekâletname ile tanzim edildiği ve kaldırılması gerektiği gerekçesiyle davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yetkisiz vekâletnameye dayanılarak tesis edildiği ileri sürülen ipoteğin fekki talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı Bankaya yükletilmesine, 24.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.