"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2024/347 Esas, 2024/307 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi, ticaret unvanının terkini ve markanın hükümsüzlüğü davasından dolayı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının İstanbul Ticaret Odasında kayıtlı bir şirket olduğunu, ticaret ünvanının bulunmakla bu hususun ayırt edicilik yönünden önem arz ettiğini, davacının ünvanının vurgulayıcı kök kelimesinin ... olduğu, bu kelime bakımından davalı şirket ile ayniyet bulunduğunu, inşaat işleri ile uğraşan şirketin 1983 yılında kurulduğunu, davalının ise; 25.06.2002 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) den mevcut ünvanı aldığını, bu durumun bir çok karışıklığa yol açtığı gibi iş kaybına da neden olduğunu, TÜRKPATENT tarafından yapılan işlemin yanlış olduğunu, çelişkili kararlar bulunduğunu açıklayarak davalı şirketin ... kelimesini ticaret ünvanında haksız kullanması sebebiyle haksız rekabet oluşturduğundan bu durumun önlenmesini, kelimenin ünvanından ve kullandığı tüm materyallerden silinmesine, davalının herhangi bir inşaat işi de yapmadığını belirterek öncelikle davalının ticaret ünvanının kullanımı ve devrinin durdurulmasını haksız rekabetin tespitine, tescilli markadaki ... ibaresinin çıkartılmasına ve bu ünvanın ticaret sicil kaydının terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin gerek sicilde kayıtlı ve gerekse fiillen kullandığı ticaret ünvanını Tempo Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Parfümeri Pazarlama Sanayi Ticaret A.Ş. olup ünvanında ... İnşaat ünvan veya ibaresini kullanmadığını, bundan dolayı iltibas veya haksız rekabet oluşamayacağını, marka yönünden ise; tarafların ticari faaliyet alanı ve marka konularının farklı olup bu durumun karışıklığa yol açmadığını, davacının ... Konut markasının önceki tescilli olduğu kabul edilse dahi mevcut kullanımın tanınmışlık veya ayırt edicilik niteliğine zarar vermediğinden haksız bir avantaj sağlamadığını belirterek açılan davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak, davalı şirkete ait dava konusu markadaki “...” ibaresinde öne çıkan unsurun “...” ibaresi olması sebebiyle anılan markadaki esas unsurun “...” ibaresi olduğu, markadaki diğer ibarelerin yardımcı unsur niteliğinde olduğu, buradan hareketle davacıya ait davaya mesnet “...” esas unsurlu ticaret unvanı ile davalı şirkete ait “...” ibareli marka arasında, esas unsurlar nazara alınarak yapılan karşılaştırmada, görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerliğin bulunduğunun açık olduğu, dolayısıyla davacı ticaret unvanı ile davalı şirkete ait dava konusu markanın aynı veya faklı mal veya hizmetlerde kullanılması durumunda da o mal ve hizmetlerin aynı teşebbüsten ya da bağlı teşebbüsten geldiği yönünde iltibasa sebep olabileceğinin kabulünün zorunlu olduğu, bu itibarla davalı şirkete ait “...” ibareli ticaret unvanı ile davacıya ait “...” esas unsurlu marka arasında aynı veya farklı mal ve hizmetlerde markanın köken gösterme fonksiyonu yönünden karıştırılma ihtimali bulunduğu, Mülga 556 s. KHK’nın 8/5 maddesinde belirtildiği üzere ‘‘Tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismi, fotoğrafı, telif hakkı veya herhangi bir sınai mülkiyet hakkını kapsaması halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.’’ Bu hüküm gereği sınai haklar hem marka tescilinde nispi red nedeni olarak tescile engel olmakta, hem de hükümsüzlük nedeni olarak 556 s. KHK'nın 42. maddesi ile kabul edildiği, "..." ibaresi ile inşaat sektöründe faaliyette bulunan davacı unvanı inşaat malzeme sınıfında tescilli marka olan ‘‘...’’ ibaresi ile benzer olup tüketiciler nezdinde iltibasa sebep olma ihtimali bulunduğu, ticaret unvanının ayırt edici ad ve işaretlerden ve sınai hak niteliğinde olduğu anlaşılmakla davacının haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile davalı ticaret unvanının terkini reddine ilişkin taleplerin Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/12574 E., 2018/3933 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden bu talepler yönünden yeniden karar verilmeden davacının davasının kabulü ile; TÜRKPATENT nezdinde davalı şirket adına 37. hizmet sınıfında 2002/15638 numara ile tescilli markada geçen "..." ibaresinin mülga 556 s. KHK'nun 8/5 ve 42 nci maddeleri gereğince hükümsüzlüğüne ve "..." ibaresinin davaya konu markadan çıkarılarak sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, ticaret ünvanının terkini, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesinin 5 inci fıkrası, 42 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.