Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3884 E. 2025/2075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketlere verdiği çeklerin hatır çeki olup olmadığı ve bu çekler sebebiyle borçlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çeklerin hatır çeki olduğuna dair iddiasını yazılı delillerle ispatlayamaması ve hayatın olağan akışına aykırı olarak davalıya kredi almakta kullanması için çek vermesinin hile iddiasını desteklememesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/740 Esas, 2024/691 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/324 E., 2021/363 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketlerin tek yetkilisi ve tüm paylarının sahibi ... ile müvekkili şirketin sahip ve yetkilileri arasında cari hesap, alacak-borç ilişkisi, mal alışverişi gibi herhangi bir ticari ilişki olmadığını, müvekkilinin, davalılara bankadan kredi temin edebilmeleri için verdiği hatır çeklerinin bir kısmının, aralarındaki güven unsurunu taze tutmak amacıyla müvekkiline ödendiğini ya da iade edildiğini, ancak bir kısım çeklerin Şekerbank A.Ş.'ye teminat olarak verildiğinin, sonrasında ... tarafından cirolanarak üçüncü kişilere verildiğinin öğrenildiğini, davalı şirketin yetkilisi ...'ın çekin iade edileceğini söyleyerek müvekkilini oyaladığını, davalı şirketler yetkilisi ...'ın müvekkili nezdindeki güvenini taze tutmak amacıyla 26.10.2017 tarihinde elden 100.000,00 TL ödediğini, 31.10.2017 tarihinde 100.000,00 TL, 01.12.2017 tarihinde 200.000,00 TL'nin müvekkili şirket yetkilisi ...'ın şahsi hesabına havale edildiğini, davalı şirketler yetkilisi ...'ın kötüniyetli olduğunu ileri sürerek dava konusu çekler sebebiyle borçlu olunmadığının tespitine ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; çeklerin hatır çeki olmadığını, davacının bir kısım çeklerin ödendiğini ve bir kısmının ise iade edildiğini beyan ettiğini, ancak hangi çeklerin iade edildiğini açıklanmadığını, ayrıca dava dilekçesinde ve delil listesinde iade edilen faturadan bahsedilmek suretiyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin ortaya konulduğunu, müvekkili şirketler yetkilisine ait olup olmadığı belli olmayan whatsapp yazışmalarının delil olamayacağını, çekin sebepten mücerret olduğunu, çekin iptali davasını keşidecinin açamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu çeklerin davacının ticari kayıtlarında muhasebeleştirildiği, fakat davacı ile davalılar arasında fiili mal/alım-satım ilişkisinin ve faturalaşmanın olmadığı, davalı ...Ş.'nin ticari kayıtlarında davacı ile aralarında mal alım-satımı bulunduğuna ilişkin kayda rastlanmadığı, çek bir ödeme vasıtası olduğundan kural olarak mevcut bir borcun tediyesi ( tasfiyesi ) amacıyla verildiğinin kabulü ile bu karinenin aksini iddia edenin, iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, somut olayda hatır çeki iddiasının davacı tarafça yazılı delille ispatlanamadığı, davacının dayandığı whatsapp yazışmalarının davalılar tarafından inkâr edildiği, inkâr edilmese veya bu yazışmaların davalılardan sadır olduğu belirlense dahi yazışmalarda geçen çeklerin dava konusu çekler olup olmadığının anlaşılamadığı, bu nedenle davacının dayandığı yazışmaların davalılardan sadır olup olmadığı hususunda teknik inceleme yapılmadığı, aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak davalıların hileli şekilde aldıkları çeklerin bir kısmının iade edilmediğini iddia eden davacının, hile hususunda tanık deliline dayandığı, ancak somut olayda, davacı dava konusu çeklerin keşidecisi olup aralarında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını iddia eden davacının, davalıya kredi almakta kullanması için düzenleyip çek vermesinin hayatın olağan akışına aykırılık taşıdığı, ayrıca teknik anlamda davacının iradesini sakatlayabilecek hileli bir davranışın da söz konusu olmadığı, bu nedenle davacının hile sebebine dayalı tanık dinlenmesine ilişkin talebinin davalının da muvafakatinin olmaması gözetilerek kabul edilmediği, yemin deliline dayanan davacıya yemin delilinin hatırlatıldığı, ancak bu delile başvurulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen yasal ve yeterli gerekçeye dayalı kurulan hükümde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hatır çeki olarak verildiği ileri sürülen çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 24.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.