"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/209 Esas, 2017/1016 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı Temlik Alan TMSF vekili
Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı onayan Dairenin kararı aleyhinde temlik alan davacı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Çimento San. ve Tic. A.Ş.'nin 26.05.2006 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 2002, 2003 ve 2004 faaliyetlerinin incelendiğini ve yönetim kurulu üyeleri ..., ... ve ... ile denetim kurulu üyeleri ..., ..., ... hakkında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini, bu kişilerin eylem ve işlemlerinden şirketin zarar gördüğünü, ortakların bakiye apel borcu olan 375.000,00 TL'nin tahsil edilmediğini, 101.000,00 TL'nin Beton San. A.Ş.'ye aktarıldığını, tahsil edilmediğini, kasa açığı olarak 602,00 TL'nin ödenmediğini, ayrıca 800,00 TL'nin ... Elektrik A.Ş.'ye aktarıldığını iddia ederek şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak 10.000,00 TL'lik zararın meydana geldiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
2.Davacı vekili 13.03.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 467.402,43 TL daha arttırmış ve toplam 477.402,23 TL ortaklık zararının davalılardan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; ... Grubuna ait şirketlerde hizmet akdi ile çalışan bir kişi olduğunu, denetçi olarak ... Grubunun şirket yöneticileri tarafından atandığında kendisinin buna itiraz hakkının dahi bulunmadığını, çünkü kendisinin işten atılma korkusu taşıdığını, kaldı ki dava tarihi itibariyle zamanaşımının dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde; denetçilik görevinin 13.09.2001 tarihinde sona erdiğini, yerine ...'in denetçi olarak atandığını ve kendisinin denetçi olduğu dönemin 01.01.2001-30.09.2001 dönemi olduğunu, bu dönemden dolayı da ibra edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
3.Diğer davalılar usulünce yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalılardan ... hakkında verilen red kararının onanıp kesinleştiği, bu davalı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, davacı şirketin 2003 yılı faaliyet yılına ilişkin ortakların sermaye koyma borcu tutarı olan 375.000,00 TL'nin ödenmemesi zarar niteliğinde olup bu tutarın 30.06.2003 tarihinde muaccel hale geldiği, yönetim kurulu üyeleri ..., ... ve ...'ın yönetim kurulu üyesi sıfatı ile ödenmeyen bakiye sermaye taahhüdünden sorumlu oldukları, aynı dönemde denetçi olarak görev yapan ... ve ... açısından 2003 yılı sonu itibari ile şirketin faaliyet raporunu hazırlayıp sunmaları gerektiği, davacı şirkete 14.02.2004 tarihi itibariyle TMSF tarafından el konulduğu, kararı sadece denetçi olarak görev yapan ...'in temyiz ettiği, incelemenin sadece ... açısından yapıldığı, apel koyma borcunun muaccel olduğu 30.06.2003 yılı sonu itibariyle denetçi ...'in faaliyet raporunu hazırlayıp sunması gerektiği, TMSF tarafından 14.02.2014 tarihinde şirkete el konulmasıyla ...'in denetçilik görevinin sona erdiği, ...'in bu kadar kısa süre içinde faaliyet raporunu hazırlayıp sunmasının mümkün olmadığı, bu nedenle 375.000,00 TL'lik sermaye koyma borcundan sorumlu olamayacağı, yönetim kurulu üyeleri ..., ... ve ...'ın ve kararı temyiz etmeyen ...'nin sorumlu olduğu, 101.000,00 TL'lik davacı şirketin zararının doğduğu, zarar doğurucu eylemin, şirket yöneticilerinin şirket alacağını takip etmedikleri ve yine şirket denetçilerinin de tahsil edilmeyen alacak için yöneticilerin dikkatini çekip gerekli işlemlerin yapılması hususunda sorumluluklarını yerine getirmemeleri şeklinde ortaya çıktığı, yönetici ve denetçilerin zarara sebebiyet veren eylemlerinin görevde kaldıkları sürece devamlılık arz ettiği, yöneticilerin ve denetçilerin görev sürelerinin TMSF tarafından davacı şirkete el konulmasıyla bittiği, davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı, 101.000,00 TL'lik gerçekleşen zarardan davalı yönetim kurulu üyeleri ..., ... ve ...'ın ve denetçiler ... ve ...'nin sorumlu oldukları, zararın gerçekleştiği 10.05.2001 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ... hakkında verilen red kararı onanıp kesinleştiğinden bu davalı hakkında yeniden karar oluşturulmasına yer olmadığına, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla 375.000,00 TL'nin davalılar ..., ..., ... ve ...'den 30.06.2003 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline, 101.000,00 TL'nin davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'den 10.05.2001 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı temlik alan TMSF vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 13.02.2024 tarihli, 2023/2871 E. ve 2024/1015 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davacı TMSF vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 341 inci maddesi uyarınca davalı eski yöneticiler ve denetçiler tarafından şirketin zarara uğratıldığı iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı TMSF vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hâllerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
V. SONUÇ: Davacı TMSF vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, temlik alan davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen temlik alan davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.