"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
HÜKÜM :Yeniden esas hakkında kurulan hüküm ile davanın kısmen kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2016/386 E., 2020/385 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, 20.11.2006 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile ... ve ... Yapı Market AŞ'nin, davalı şirketten olan 749.842,00 TL'lik alacağını her türlü ferileri ile birlikte temlik aldığını, bu alacağın, adı geçenler arasında imzalanan 04.05.2004 tarihli mutabakat ve ek protokol başlıklı hesap kapatma protokolüne dayandığını, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı defi'nde bulunarak davanın reddine, haksız icra takibi sebebiyle alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya getirtilen tapu kayıtlarından, ek protokolün 2 ve 3. maddelerinde belirtilen 9 adet daire ile Kelebek Vadisinde bulunan dairelerden birinin davalı tarafından davacıya ve dava dışı temlik edenlere devredilmediğinin anlaşıldığı, herhangi bir ödemenin yapıldığı ispat edilemediği gibi protokolün 2. maddesinde belirtilen 288.664,22 TL'ye konu boya iadesinin yapıldığının da davalı yanca kanıtlanamadığı, davalı tarafından söz konusu iade yükümlülüğünün dava dışı şirkete ait olduğu belirtilmiş ise de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 97. maddesi kapsamında karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiği, davalı tarafından bu hususta bir delilin de sunulmadığı, sonuç olarak davacının toplam 749.842,22 TL tutarındaki alacağını ispat ettiği, kısa kararda faize ilişkin hata yapılmış ise de gerekçeli ve kısa karar arasında çelişkiye mahal verilmemesi gerekçesi ile davanın tümden kabulüne, takibin devamına, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen toplam alacak miktarının %20'si oranında belirlenen 150.596,00 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesince belirlenen asıl alacak kalemine ilişkin herhangi bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte davacı tarafça davaya konu icra takibinde 22.04.2014 tarihinden itibaren işlemiş faiz talep edildiği, ancak davacı tarafından keşide edilen ihtarın tebliğ tarihinin 24.04.2014 olduğu, ihtar ile verilen 3 günlük süre dikkate alındığında temerrüt tarihinin ve dolayısıyla işlemiş faiz talep tarihinin 28.04.2014 olduğu, bu tarihten icra takip tarihi olan 05.04.2014'e kadar takipte talep edilen faiz oranı dikkate alındığında mahkemece 1.689,71 TL işlemiş faize hükmedilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verilmesi, gerekçede ise 1.689,71 TL işlemiş faizin kısa kararda sehven yazılmadığının belirtilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye mahal verilmesinin isabetli olmadığı, davacının davalıya zarar verme kastıyla hareket etmemesi nedeni ile reddedilen işlemiş faiz yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin koşullarının oluşmadığından bahisle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 07.04.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.