"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1391 Esas, 2024/823 Karar
HÜKÜM : Esastan ret; davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/256 E., 2022/39 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yetkili distrübitörlük sözleşmesi kapsamında, Türkiye’de "... ..." markasının ürün ve hizmetlerini temin etme ve satışa sunma
konusunda tek yetkili olduğunu, davalı tarafça yönetildiği
anlaşılan internet sitelerinde "... ..." markasına ait
isim, ... ve sair yazılı ve görsel içeriklerin kullanıldığını, markaya ait ürünlerin satışının yapıldığını, davalı tarafından yapılan temin etme- satma- teklif sunmanın açıkça marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu, yetkili
servis hizmeti verme yetkisi olmadığı halde hizmet verildiğini, davalı tarafın, müvekkiline ait mevcut
ve potansiyel müşteri kitlesinden haksız kazanç elde ettiğini, ihtarname gönderildiğini, ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek davalının müvekkilinin marka haklarına tecavüz ettiğinin ve bu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun
tespiti ile, durdurulmasını, önlenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sistem kurulumu, ürün tedariki, eğitim
hizmetleri ve piyasadaki muhtelif markalı ürünler için teknik (özel) servis hizmeti sunduğunu, bu hizmet
kapsamında gerekli olan yedek parçaların bir kısmını kendisinin ürettiğini, bir kısmını ithal ettiğini, bir kısmını
da iç piyasadan temin ettiğini, müvekkili şirket tarafından satılan ürünlerin arasında taklit ürün olmadığını, ya
orijinal "..." markalı ürünler satıldığını, ya da üçüncü kişiler tarafından üretilen farklı markalara ait
orijinal ürünleri sattıklarını, söz konusu ürünlerin "..." markalı ürünlerde kullanılıyor olmasının "..." markasına tecavüz edildiği anlamına gelmediğini, orijinal ürünlerin bir kez piyasaya sürüldükten
sonra, söz konusu ürünler üzerinde marka sahibinin haklarının tükendiğini, müvekkilin "..." markası yanında dava dışı şirketlere ait markaları kullanırken yaptığı tercihler dikkate alındığında, hiçbirini
baskın unsur olarak kullanmadığını, davacı şirketin "..." markalı ürünlerin distribütörü veya yetkili
servisi olmasının, müvekkilinin teknik (özel) servis olarak bu ürünlerle ilgilenemeyeceği, ilgili tüketicilere
fiyat bilgisi veremeyeceği, bu markaları ürünlerin yedek parçalarını, eş değer parçalarını üretip satamayacağı
anlamına gelmediğini, davacının aradan 5 yıldan fazla
zaman geçtikten sonra huzurdaki davayı açmasının kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının www.rfmakine.com.tr alan adlı sitesinde bilişim uzmanı tarafından yapılan incelmede davacıya ait tescilli markanın google arama motorunda herhangi bir suretle anahtar kod olarak seçilmediği / kullanımadığının tespit edildiği, google arama motorundaki yönlendirmenin ücretsiz olarak ... (Arama Motoru Optimizasyonu) uygulayarak organik bir şekilde ... sitesinde sonuç olarak ortaya çıktığı, ithalat belgeleri incelendiğinde davalının ürünlerinin ... isimli firmadan ithal edildiği, ithal edilen ürünlerde davacı markasının doğrudan yer almadığı, davacı markasının yer almadığı ürünlere ilişkin eş değer ürün satışına ilişkin iddiaların markaya tecavüzün konusu olmadığı gibi dava dilekçesinde bu yönde açık bir talep bulunmadığı dikkate alındığında iddianın genişletilmesi niteliğindeki bu taleplerin dinlenilmeyeceği, sonuç olarak paralel ithalat kapsamındaki ürünlerin ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 7/5. maddesi kapsamında kalan kullanımların markaya tecavüz ve haksız rekabet olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, markaya tecavüzün tespiti, meni, refi istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,15.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.