"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/560 Esas, 2023/846 Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/627 E., 2018/1207 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen rücuen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 358.160,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı DMG şirketinin Türkiye'ye getirmiş olduğu CNC tezgah ve aksamını dava dışı İnoksel Yapı Sis. Kollekif. Şti. ... ... Özgül ve ortaklarına satıldığını, müvekkilinin CNC tezgah ve aksamının nakliye işini üstlendiğini, dava dışı DMG'nin taşıma konusu emtiayı abonman sigorta poliçesi ile dava dışı AK Sigorta A.Ş.'ye sigortalattığını, müvekkilinin ise taşıma işinde taşınan emtianın ziyaa ve hasara uğramasından dolayı taşıyıcıya düşen mali sorumluluğunu davalı şirkete 22.03.2016 tarihli Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalattığını, müvekkilinin taşıma işini üstlendiği emtianın nakliyesi sırasında, 20.06.2016 günü 15:30 sıralarında 34 DE 1672 plakalı çekici ve 34 TB 1312 plakalı dorsenin sürücüsünün Formula yolunda Şile bağlantı yönüne dönüş yaptığında aracın önüne hayvan çıkması sonucu ani fren yaptığından dorsedeki CNC tezgahının yere düşerek hasar gördüğünü, dava dışı DMG şirketinin müvekkiline 23.06.2016 tarihinde zarardan dolayı oluşan masrafın kendisine rücu edileceğini ihtaren bildirdiğini, müvekkilinin ise bu ihtara cevaben verdiği 04.07.2016 tarihli ihtarnamesi ile taşıma işinin davalı şirkete sigortalı olduğunu bildirdiğini, aynı emtia zararı nedeniyle dava dışı gönderen DMG şirketinin sigortacısı olan AK Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda zararın 76.340,00 euro olarak hesaplandığını, davalı ödeme yapmadığından emtia zararının dava dışı Ak Sigorta A.Ş. tarafından karşılandığını ve bu şirketçe müvekkiline rücu edilerek tazmin edilmek zorunda kalındığını, müvekkilinin daha önce yapmış olduğu başvuru üzerine, davalı tarafça poliçe gereği temini zorunlu belgenin alınmaması nedeniyle zararın poliçe kapsamına girmediği gerekçesiyle ödemenin reddedildiğini, müvekkilinin davalıya keşide ettiği 06.06.2017 tarihli noter ihtarnamesi ile 76.340,00 euronun ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ödenmesinin istenmesine karşın, davalı tarafça, gabari dışı yükleme veya idari makamlardan alınması gereken özel taşıma izninin alınmamış olmasını gerekçe göstererek ödeme yapmadığını ileri sürerek 76.340,00 euronun ödeme tarihlerinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yükün genişliğinin dorsenin genişliğinden fazla olmasına karşın taşımaya elverişsiz durumda olan araca emtianın yüklenmesine karşı çıkmayan ve buna göz yuman gönderen/taşıtan DMG Mori..Ltd. Şti. ile yüke uygun araç göndermeyen ve gabari dışı yükü gerekli izinler alınmaksızın taşıyan ve dava konusu hasarın gelmesinde davacının kusurunun olduğunu, gerekli izin belgelerinin alınmamasından dolayı hasarın poliçe teminatına dahil olmadığını, kaldı ki, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin poliçe kapsamındaki sorumluluğu sigortalısının kusur oranı ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.11.2018 tarih, 2017/627 E. ve 2018/1207 K. sayılı kararıyla; 20.06.2016 tarihinde dava konusu makinenin taşındığı aracın önüne hayvan çıkması sonucu, ani fren yapılması sebebiyle dorse üzerindeki CNC makinesinin araçtan düştüğü ve hasarlandığı, meydana gelen hasarı oluşturan etkenin gabariyi aşan yükleme olduğu, makinenin dorseye yeterli sağlamlıkla tespit edilmediği, makinenin 7.300 kg olduğu, TMM sorumluluğunun 8,33 SDR X 7.300 kg = 60.809 SDR ile sınırlı olduğu, kaza tarihi itibariyle 1 SDR = 1.2492 euro olup, taşıyıcının sorumluluğunun 75.965,04 euro olduğu, kazanın oluşum şekli dikkate alındığında, davacının oluşan zarardan tam sorumlu olduğu, davalının düzenlenen mali sorumluluk sigortası kapsamında, davacının kusurlu eylemlerinden kaynaklanan zararları poliçedeki limitler dahilinde ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 75.855,38 euro alacağın 16.06.2017 tarihinden itibaren 1 yıl vadeli aynı cins mevduata Devlet Bankalarının uyguladığı en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.03.2021 tarih, 2020/609 E. ve 2021/391 K. sayılı kararıyla; trafik kaza tutanağı ve dosya kapsamına göre, dava konusu hasarın, emtianın araç üzerine yetersiz spanzetle bağlandığı, araç içi emtianın sağ/sol ve ön kaymasını engellemek amaçlı takozlamanın yapılmadığı ve dolayısıyla yükün araca yeterli sağlamlıkta tespit edilmediği ve sürücünün yükün özelliğine ve yol durumuna göre aracını dikkatsiz kullanmasından kaynaklandığı, gabari dışı yüklemenin sözkonusu olmadığı gibi aracın yüke ve yola elverişli olmadığının ve dolayısıyla hasarın poliçe kapsamında kalmadığının davalı tarafça ispatlanamadığı gibi, emtianın yüklemesi ve nakliyesi işini üstlenen davacı taşıyanın somut olayda tamamen kusurlu olduğu, hasarın mali mesuliyet poliçe kapsamında olduğundan bu gerekçeler doğrultusunda, ilk derece mahkemesinin sonucu itibari ile kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1.b.2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 12.12.2022 tarih, 2021/4818 E. ve 2022/8941 K. sayılı kararıyla davaya konu yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesi incelendiğinde notlar açıklamalar başlığı altında “ karayollarından yasal izinle ve belgesi alınmış ağır tonajlı, geniş çaplı ve gabari dışı taşımalara ilişkin ağırlık veya boyutları bakımından bölünemeyen özel yüklerin taşınması da (proje dahil) karayolu trafik kanunu ile yönetmeliklere ve ilgili mevzuata uygun olarak bu sözleşme kapsamında teminata dahildir. Ancak ... başlamadan önce mal bedeli, güzergah ve araç plaka numaraları yazılı olarak sigortacıya bildirilecektir. Teminatın başlangıcı sigortacının yazılı onayına tabidir ve ilave şartlar ekleme hakkı saklıdır.” maddesinin bulunduğu, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda yüklemenin gabari haddini aşacak şekilde yapıldığının belirtildiği ancak bölge adliye mahkemesince yüklemenin gabari dışı olmadığını belirterek söz konusu kloz çerçevesinde bir değerlendirmede bulunmadığı, gerek eksper raporundan gerekse bilirkişi raporundan gabari dışı yüklemenin söz konusu olduğunun anlaşıldığı, bu nedenlerle poliçedeki bu hüküm dikkate alınarak yapılacak araştırma sonucu bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile sonuca varılmasının doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki imzalanan yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesinde, “Karayollarından yasal izinle ve belgesi alınmış ağır tonajlı, geniş çaplı ve gabari dışı taşımalara ilişkin ağırlık veya boyutları bakımından bölünemeyen özel yüklerin taşıması da (proje dahil) Karayolu Trafik Kanunu ile Yönetmekliklere ve ilgili mevzuata uygun olarak bu sözleşme kapsamında teminata dahildir. Ancak ... başlamadan evvel mal bedeli, güzergah ve araç plaka numaraları yazılı olarak sigortacıya bildirilecektir…” hükmünün yer aldığı, sigorta poliçesinde düzenlenen klozun değerlendirilmesi yönünden sigortacı bilirkişiden aracılığı ile dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, raporda, davaya konu taşımanın özel yük taşıma belgesi olmadan yapıldığını, bu belge olmadan,
taşıma yapılmasının daha riskli bir taşıma olduğunu , taşıyıcının (davacı) bu konuda asli sorumluluğunun bulunduğu ve taşıyıcının T.T.K 876 ncı Maddesi uyarınca en yüksek özeni göstermek zorunda olduğu, davaya konu taşımanın gabari dışı taşıma olduğu, davaya konu sigorta poliçesi belirli şartlar yerine getirildiği takdirde gabari dışı taşımayı da teminat içine aldığı, poliçe hükümleri uyarınca özel yük belgesinin alınması halinde gabari dışı taşımanın teminat kapsamı dahilinde değerlendirileceğinin belirtdiği, exper ve bilirkişi raporlarında nakliye sırasında yükün ebadı aracın kasa ebatlarından büyük olduğundan kasa yan kapağının açık olduğu, halde yükün spanzetlerle sabitlenerek taşındığının tespit edilmesine göre taşımanın gabari dışı yükleme olduğunun kabulünün gerektiği, taraflar arasında imzalanan yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesinin notlar kısmındaki düzenleme uyarınca yasal izin belgesi alınmış ve ... başlamadan önce yazılı olarak sigortacıya bildirilen ve sigortacının yazılı onay verdiği gabari dışı taşımaların teminat kapsamında olduğunun düzenlendiği, davaya konu taşıma özel yük belgesi alınmadan ve dolayısıyla davalı sigortacıya herhangi bir bildirim yapılmadan yapılan bir taşıma olmasına göre taşıma esnasında meydana gelen hasarın teminat kapsamı dışında olduğu, bu durumda mahkemece davanın reddine yerine kabulüne karar verilmesi doğru bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalını süresinde cevap dilekçesi sunmadığını, inkar kapsamında dahi delil bildirmediğini, ispat külfetini yerine getirmediğini, rizikonun teminat dışı kalabilmesi için riziko ile teminat dışı bırakılan husus arasında uygun illiyet bağının bulunması ve rizikonun bu sebeple oluşması gerektiğini, sigorta poliçesinin notlar başlığı altında yer alan hüküm genel işlem koşulu mahiyetinde olup özel şart yada istisna hükmünde değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sigorta poliçesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.