Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4069 E. 2025/2387 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirkete kayyım atanması talebinde bulunan davacının, davalı şirkette pay sahibi ve ortağı olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine dair kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalı şirkette pay sahibi ve ortağı olmadığının anlaşılması nedeniyle, Türk Ticaret Kanunu'nun 630. maddesi uyarınca kayyım atanması talebinde bulunma ve davayı açma ehliyetinin olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI :2024/235 Esas, 2024/1015 Karar

HÜKÜM :Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI :2023/671 E., 2024/1 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin %50 hisse payı oranında ortağı olduğunu, davalı şirkete, diğer ortaklarının ve yönetiminin tutum, davranışları ile şu anki faaliyetleri ve mali durumunun kayyımın atanmasını gerektirdiğini, kayyım atanma şartlarının oluştuğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmede ortakların, diğer ortakların yazılı izni olmadan hisselerini devredemeyeceklerinin ve devredenin, diğer ortakların uğradığı zararı karşılayacağının düzenlendiğini, bu hükme aykırı hareket edildiğinin de müvekkilince tespit edildiğini ileri sürerek davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, müvekkili şirketin ortağı olmadığını ve şirketle hiçbir resmi kaydının bulunmadığını, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirkete kredi alabilmek için aracılık yaptığını, kredinin alınabilmesi için taraflar arasında adi sözleşme imzalandığını, gerçekte böyle bir devrin mevcut olmadığını, kanunun aradığı şekil şartına uygun devir sözleşmesi olmadığı gibi taraflar arasında ödenen bir bedelin de bulunmadığını savunarak davanın öncelikle husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalı şirkette pay sahibi ve ortağı olmadığı anlaşıldığından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630. maddesi gereğince davacının kayyım tayini talebinde bulunmakta ve işbu davayı açmakta aktif husumeti olmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sıfatın dava şartı değil itiraz niteliği taşıdığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 114. maddesinde taraf sıfatının dava şartı olarak düzenlenmediği, İlk Derece Mahkemesince aktif husumet ehliyetinin dava şartı olarak kabulünün yerinde olmadığı, ancak Mahkemece davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinden aktif husumetin dava şartı olduğu yönündeki hatalı kabulün sonuca etkili görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 14.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.