Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4120 E. 2025/2447 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Marka başvurusunun, işaretin tanımlayıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin YİDK kararının iptali istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Markanın, tescili talep edilen mal ve hizmetlerin özelliklerini betimleyici ve ayırt edici nitelikten yoksun olması nedeniyle SMK m.5/1-(b) ve (c) bentleri kapsamında tescil engeli bulunduğu gözetilerek, ilk derece ve istinaf mahkemeleri kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 11 ve 35. sınıflarda 2020/63889 sayılı "... +şekil" ibareli marka tescil başvurusunun Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ile re'sen kısmen reddedildiğini, bu kısmi ret kararına karşı yaptıkları itirazın bu kez 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 5/1-(b), (c) bentleri uyarınca nihai olarak reddedildiği, müvekkilinin çay kazanları imalatı ile başlayan faaliyetine endüstriyel tost makinaları, döner ocakları, ızgaralar, fritöz makineleri vb. ürünlerin imalatı ile devam ettiğini, başvuruya konu işaretin tanımlayıcı olup olmadığı araştırılırken işaretin ihtiva ettiği tüm unsurlar ile birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacı adına yapılan marka başvurusunda “...” ve “...” ibareleri birleştirilerek "silverinox" ibaresi ile yeni bir anlam oluşturulduğunu, markaya bütünsel bir açıdan bakıldığında ayırt edici özelliği haiz olduğunu ileri sürerek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu, davacının 2020/63889 sayılı marka başvurusunun"... +şekil" ibarelerinden oluştuğunu, markada ayırt ediciliği olmayan şekil unsuruna yer verildiğini, "... ..." ibaresinin "parlak gri renkte paslanmaz çelik" anlamına geldiğini, ayırt edici olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun reddedildiği 11 ve 35. sınıf mal ve hizmetler yönünden, dava konusu markada yer alan ''...'' ve ''...'' ibarelerinin, cins, çeşit, vasıf, kalite, amaç, değer belirttiği gibi tescili talep edilen mal ve hizmetlerin yapılış şeklini, karakteristik özelliklerini belirttiği, vasıf bildiren bu ibarelerin halkın/ilgili tüketicinin yanılmasına yol açabileceği, markada yer alan tali nitelikli şekil unsurunun markanın bütününe ayırt edicilik kazandırmadığı, redde konu mal ve hizmetler açısından dava konusu markanın ortalama tüketici kitlesi tarafından hiçbir tereddüte yol açmadan “paslanmaz çelik malzemeleri” şeklinde algılanacağı, başka bir deyişle markanın reddedilen mal ve hizmetler açısından tanımlayıcı olduğu, ayırt edici nitelik taşımadığı, SMK'nın 5/(1)- (b) ve (c) hükümleri kapsamında tescil engeli bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine15.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.