Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4119 E. 2025/2233 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının marka tescil başvurusunun davacının daha önce tescilli markasıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve haksız rekabete yol açıp açmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali de dahil iltibas ihtimali bulunmadığı, davacının tescilsiz ticari kullanımına dair delil sunulmadığı ve kötü niyetli başvuruya dair koşulların oluşmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin ''..." ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki ''...'' ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ...’e başvuruda bulunduğunu, müvekkili tarafından yapılan itirazların nihai olarak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddedildiğini, dava konusu "..." markasının davacıya ait esas unsuru "makro" ve "macro" olan markalarla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, dava konusu markanın iltibas yaratacağını, davacı markasının tanınmışlığından yararlanacağını, haksız rekabet oluşturacağını ileri sürerek, YİDK kararının iptali ile dava konusu 2020/46708 başvuru numaralı “...” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının "..." marka başvurusu ile davacı şirkete ait itiraz konusu "..." markası arasında kavramsal, görsel bakımdan ve bıraktıkları toplu intiba yönünden ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığını, diğer yandan her iki markada da ortak olan macro/makro ibaresinin ayırt ediciliği düşük/zayıf bir ibare olduğunu, "..." ibaresinin davacının alan adında aynen bulunmadığını, markanın yalnızca tanınmış olması hususunun o markanın farklı mal ve hizmetler yönünden otomatik tescil engeli oluşturacağı sonucunu doğurmadığını, markaların benzer olduğu yönündeki iddianın tek başına başvurunun kötüniyetle yapıldığını ispatlamayacağını, davacının kötüniyet iddialarını ispat edemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; başvuru konusu "..." markası ile davacının iltibas yaratabileceğini iddia ettiği "..." markası arasında görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali bulunmadığını, "..." markasının, davalının tescil edilmesi için başvurduğu 23.sınıfa uygun olarak "makrome" ürünlerinden geldiğini, davacının 23. sınıfta tescilli olan tek markasının "..." olduğunu, belirtilen diğer seri markaların dava konusu ile bir ilgisi bulunmadığını, kaldı ki işitsel olarak da "..." ile "..." ibarelerinin hiçbir ilgisinin olmadığını, "..." markasının bir süpermarket markası olduğunu, 23. sınıfta kullanılmadığını, ... ibareli alan adının "..." markası benzerliği bulunmadığını, somut olayda benzerlik mevcut olmadığı gibi davacının tanınmışlık iddialarını dayandırdığı 6769 sayılı Sınai ve Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/5 hükmü açısından da davanın reddi gerektiğini, kötüniyetli bir başvuru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının "..." ibareli markasının, davacının "..." kelimesini haiz 2018/83525 sayılı markasından farklı ve yeni bir marka olduğu, tüketicilerin de işletmeler arasında herhangi bir şekilde ilişki kurmayacağı, markaların aynı ticari kaynaktan geldiğini düşünerek hareket etmeyeceği, ortalama tüketiciler nezdinde markalar arasında çekişme konusu 23. sınıfta yer alan "Tekstil amaçlı büküm iplikleri; dikiş, nakış ve örgü iplikleri, tireler, esnek iplikler." bakımından karıştırılma ihtimali de dahil iltibas ihtimali bulunmadığı, davacının "..." ibaresinin aynısı veya benzeri için tescilsiz şekilde ticari bir kullanımı olduğu yönünde bir bilgi veya belge sunulmadığından SMK'nın 6/3 hükmü anlamında bir tescil engelinin bulunmadığı, dava konusu markanın davacının ... alan adıyla benzerlik taşımaması sebebiyle SMK’nın 6/6 hükmünün uygulanma imkânının bulunmadığı, dosya içeriği itibari ile SMK'nın 6/5 hükmünde yer alan koşullar oluşmadığı gibi taraf markaları arasında SMK’nın 6/1 hükmü anlamında karıştırılma ihtimali de dahil iltibas ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 07.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.