"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1919 yılında kurulmuş ve sinema-televizyon sektöründe faaliyet gösteren dünyanın önde gelen şirketlerinden olduğunu, ilk kez 1934 yılında yayımlanan ve...’a ait kitap olan “..." adlı çizgi romandan esinlenerek “...” adlı sinema eserinin beyaz perdeye uyarlanmasını sağladığını, sinema eseri olan "..."in 1997 yılında gösterime girdiğini, dünya genelinde de "..." filminin fenomen olduğunu, milyonlarca kişi tarafından izlendiğini, en iyi makyaj dalında Oscar Ödülü aldığını, başka mecralarda da birçok ödül kazandığını, "..." ve ibarenin baş harflerinin kısaltması ile oluşturulan "MIB ..." ibareli markaların müvekkili adına birçok ülkede de tescilli olduğunu, "...” ibaresinin sinema eserinin adı ve görsel unsuru olduğunu, "..." (Siyah Giyen Adamlar) ve ibarenin baş harflerinden oluşan ... ile "MIB ..." ibareli markaları taşıyan tekstil ürünleri başta olmak üzere, tişörtler, şapkalar, gözlükler, oyuncaklar, bardaklar ve diğer promosyon malzemelerinin yaygın ve yoğun olmak üzere kullanıldığını, davalı gerçek kişinin marka başvurusuna itirazlarının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından nihai olarak reddedildiğini, dava konusu markanın müvekkilinin markasının neredeyse aynısı olduğunu ileri sürerek dava konusu YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Memet Yarar cevap dilekçesi sunmamıştır
2.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişme konusu "..." ibaresinin ... tarafından bir eser sözleşmesi kapsamında yaratıldığı, bu hususun itiraz sahibi şirketin itiraz beyanında sunmuş olduğu Amerika Birleşik Devletleri otoriteleri tarafından imzalanmış telif hakkı sözleşmesinde sunulduğu, itiraz sahibi şirketin, ayırt edici / özgün nitelikte eser olarak değerlendirilebilecek, 1997 yapımı "..." filmi üzerinde telif hakkının bulunduğu, davacının sinema eseri olarak telif hakkı sahibi olduğu "..." adlı eserin isminin ve yine davacının tişört ve şapka gibi tekstil ürünü, gözlük, oyuncak, bardak ve diğer promosyon malzemelerinin piyasaya sürdüğü ürün isminin aynısı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin ya da iltibas oluşturan benzerinin marka olarak Türkiye'de seçilip başvurusunun yapılmasının tesadüf olmadığı, davalının daha önce de "..." ibaresini marka olarak başvurduğu, davalının başkalarına ait markaların aynılarını da bulup Türkiye'de tescil ettirmeye çalıştığı, bu durumun kötüniyet göstergesi sayıldığı, gerek 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/6. maddesindeki davacının sinema eserinden kaynaklı fikri hakkı gerekse de kötüniyet varlığına bağlı SMK'nın 6/9. maddesindeki ihlale bağlı nisbi ret sebebi oluştuğundan aksi yöndeki YİDK kararı hatalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 2020-M-6492 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2019/21318 sayılı markanın da hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı Kurum vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "..." ibaresinin davacı tarafından yaratıldığı, ibarenin ayırt ediciliğinin bulunduğu, bu ibarenin davalı gerçek kişi tarafından tesadüfen seçilip başvuru konusu yapılmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, davalı gerçek kişinin davacının işbu markasından ve eserinden haberdar olmamasının da hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı, davalının bu markayı hangi saik ile seçerek başvuru konusu ettiği konusunda ikna edici bir açıklamasının bulunmadığı gibi daha önce de benzer marka başvurusu yaptığı, davalının marka tescil başvurusu sırasında ibarenin davacıya ait olduğunu bildiği, bu itibarla davalının hukuki anlamda kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğüne istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
08.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.