Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4150 E. 2024/6238 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Resen terkin edilen bir şirketin ihyası davasında, ticaret sicil müdürlüğünün yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 7511 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesine eklenen hüküm uyarınca, şirketin ihyasına ilişkin davalarda ticaret sicil müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/866 Esas, 2024/782 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2024/71 E., 2024/264 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafından ihyası istenen borçlu Gön Deri Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. aleyhine icra takipleri başlatıldığını, borçlu şirket ticaret sicilinden terkin olduğundan tebligat yapılamadığını, icra dosyalarında ihya davası açmak üzere müvekkiline yetki verildiğini ileri sürerek Gön Deri Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. 'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesi uyarınca ihyası istenen şirketin resen terkin edildiğini, tekin işlemlerinin usul ve yasaya uygun olarak yerine getirildiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı sicil müdürlüğünce münfesih olma sebebinin ortadan kaldırılması için ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı ancak ihtarın şirkete ve yetkililere tebliğ edildiğine ilişkin belgelerin dosyaya sunulmadığı, yasal zorunluluk olmasına rağmen şirket ve şirket yetkilisine tebligat yapılmadan ilan ile yetinilerek terkin yapılmasının usulsüz olduğu, ihyası talep edilen şirket aleyhine davacı tarafından başlatılan icra takiplerinin olduğu ve sonuçlandırılması için şirketin ihyasının zorunlu olması nedeniyle davacının hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Gön Deri Ürünleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ihyasının İstanbul 14. İcra Dairesi 2010/8057 E., 2010/8060 E., İstanbul 37. İcra Dairesi 2014/26858 (Yeni Esas 2024/3948) E. sayılı dosyalarıyla sınırlı ve şartıyla ihyasına, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi gereğince şirkete tasfiye memuru atanmasına, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil müdürlüğün re'sen terkin işlemlerinin hukuka uygun olduğunu,şirketin re'sen terkin edildiği tarihte derdest bir davası bulunsa dahi bu hususun başlı başına müvekkil müdürlüğün kusurlu olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden bahisle aleyhine yargı gideri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı yararına yargılama giderine hükmedilmemesi için davalının terkin öncesi tebliğ işlemlerini tam olarak yerine getirmesi gerektiği, bu nedenle terkinde kusurlu sayılan ticaret sicil müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; terkin işleminin hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini, 29.05.2024 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7511 sayılı Türk Ticaret kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişklik Yapılmasına Dair Kanun'un 16. Maddesine göre müvekkili sicil müdürlüğünün yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 29.05.2024 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişklik Yapılmasına Dair Kanun'un 16. maddesi ile 6102 sayılı Kanun'un 7 nci maddesine eklenen ek cümlede; kaydı silinen şirket veya kooperatifin ihyasına ilişkin yapılacak yargılamada ilgili ticaret sicili müdürlüğü aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmolunamayacağı düzenlenmiştir.

Yukarıda anılan Kanun hükmü gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesince yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalı ... sicil müdürlüğünün sorumlu tutulması yönünde karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bend uyarınca temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2), (3) ve (4) numaralı bendinin çıkartılarak yerine "Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.