"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkiline karşı bonolara istinaden kambiyo senetlerine özgü icra takibi yaptığını, taraflar arasında herhangi bir hukuki veya ticari ilişki bulunmadığını, bonolardaki imzaların davacıya ait olmadığının çıplak gözle bile anlaşıldığını ileri sürerek davacının borçlu olmadığının tespiti ile alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu icra takip dosyalarında yer alan bonolardaki imzaların davacıya ait olduğunu, davacı tarafından borca itiraz davası açıldığı, davanın süre aşımından reddedildiğini, bononun kıymetli evrak mahiyetinde olması nedeniyle illetten mücerret olduğunu, asıl borç ilişkisinin gerçekleşmemesi, geçersiz olması ya da sonradan ortadan kalkmasının kambiyo senedindeki borcun geçerliliğini etkilemediğini savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Jandarma Kriminal Daire Başkanlığından alınan 19.07.2022 tarihli rapor ile bono altındaki imzaların davacı ...'a ait olduğu hususu tereddüte yer vermeyecek şekilde ispat edildiği, Mahkemenin 07.12.2021 tarihli ara kararına istinaden davaya konu icra takiplerinde icra veznesine giren paranın davalı alacaklıya ödenmesi yönü ile tedbir kararı verilmiş ise de davacı tarafça Mahkemece hükmedilen teminat miktarı yatırılmadığından tedbir kararının fiilen uygulanmadığı ve bu durumda davalı alacaklının 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72/4 hükmünde düzenlenen zararının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 200.000,00 TL ve 350.000,00 TL bedelli iki adet bono altındaki keşideci imzalarının davacıya ait olduğunun ... Kriminal Laboratuvar Amirliğince düzenlenen 18.07.2022 tarihli uzmanlık raporu ile tereddüte yer bırakmayacak şekilde kesin olarak tespit edildiği, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi