"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yanca Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2021/115362 E. sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde talep edilen miktarın 9.773.274,53 TL olmasına rağmen müvekkilinin 2.884.006,53 TL borcunun bulunduğunu, şirkete gönderilen cari hesap ekstresinde davalının müvekkiline borçlu olarak gözüktüğünü ileri sürerek takibin durdurulması ile müvekkilinin 6.849.267,65 TL borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının icra takibine konu çeklere istinaden müvekkiline hiçbir ödemede bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturalar ve ticari defterler incelendiğinde davalının davacıdan alacağının bulunduğunun anlaşılacağını savunarak davanın reddini ve alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın davaya konu çeklerden dolayı 6.849.267,65 TL borçlu olmadığını ileri sürdüğü, çekin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, mal satış ilişkisinde alıcı ve satıcının edimlerini aynı anda ifa ettiklerinin kabul edileceği, peşin satış karinesinin aksini iddia eden tarafın bu iddiasını yazılı belge ile ispat etmesinin şart olduğu, ayrıca çekin avans olarak verildiği veya çek bedelinin ödendiği hususunun da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 200. maddesi kapsamında kesin delillerle ispatlanmasının gerektiği, ödemeye yahut borcun icra takibinde talep edilen meblağ kadar olmadığına dair başkaca bir kesin delil de sunulmadığı, bu itibarla davacı tarafın davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı tarafça davalıya verilen çeklerden dolayı takipten sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
28.04.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.