"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2020/41520 sayılı "..." ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı Kurumun 6769 Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bendleri uyarınca başvurunun kısmen reddine karar verdiğini, başvuru konusu ibarenin ayırt edici niteliğe sahip bulunduğunu, harf dizilimi, kelime sayısı, işaretlerin yapısı ve renk faktörleri gözetildiğinde, tescil edilmek istenilen ibarenin kendine has bir yapısının olduğunu ve orijinallik içerdiğini, marka başvurularında geçen "Gezi" kelimesinin bile başlı başına ayırt edicilik taşıdığını, "burda" kelimesi ile birleşerek marka adına anlam kazandığını, daha belirgin şekilde yazılmış olması ile "gezi" ibaresinin markada ana unsur olduğunu, "travel agency" ibaresinin markanın alt kısmında kalmasının tali unsur olarak değerlendirilmesine yeterli bir sebep olamayacağını, "biletiniz burada", "oteliniz burada", "biletim burada", "hepsi burada tatil" gibi ibarelerin TÜRKPATENT tarafından tescil edildiğini ileri sürerek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2020-M-7067 sayılı kararının iptaline, dava konusu başvurunun tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvurunun, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden ayırt edici olmadığı gibi tanımlayıcı nitelik taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 2020/41520 sayılı " ..." ibareli davacı ... başvurusunun, reddedilen hizmetler açısından SMK'nın 5/1-b hükmü kapsamında kaldığı, yine bu hizmetler yönünden tanımlayıcı olduğu, SMK'nın 5/1-c hükmü koşullarının da oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının "..." ibaresinin 39. ve 43. sınıf hizmetlerde marka olarak tescili için davalı Kurum'a başvurduğu, 2020/41520 numarası verilen başvurunun Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından, başvuru kapsamında yer alan 39. sınıftaki "Kara deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleneme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri" ile 43. sınıftaki "Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri." yönünden SMK'nın 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bendleri uyarınca kısmen reddedildiği, davacı tarafça bu karara yapılan itirazın ise YİDK'in 19.08.2020 tarih, 2020-M-7067 sayılı kararıyla reddedildiği, dava konusu başvurunun bir bütün olarak, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden ayırt edici nitelik taşıdığı ve doğrudan bir tanımlayıcılığının bulunmadığı, diğer bir deyişle redde konu hizmetlerde ticari kaynak belirtir şekilde ve bir bütün halinde marka olarak algılanacağı, ayrıca markanın ortalama düzeydeki yararlanıcı/tüketici kitlesi tarafından hiçbir özel zihni çabaya mahal bırakmadan doğrudan doğruya davacının redde konu olan hizmetleri açısından cins, çeşit, vasıf, amaç, değer, hizmetlerin karakteristik özelliğini bildiren bir ibare olarak algılanamayacağı, yararlanıcı/tüketici bu markayı taşıyan hizmetlerle karşılaştığında bunun söz konusu hizmetleri tanımladığı, malın cinsi veya vasfını belirttiği, reddedilen hizmetleri doğrudan tasvir ettiği, karakteristik özelliklerini belirttiği şeklinde bir düşünceye varamayacağı, sonuç olarak, dava konusu ibarenin reddedilen hizmetler açısından somut ayırt edici niteliğe sahip bir işaret olduğu ve çekişme konusu işbu hizmetler için cins, çeşit, vasıf, kaynak belirtmediği sonucuna varıldığı, ayrıca; davacı tarafça YİDK kararının iptali ile birlikte, dava konusu marka başvurusunun tescili işlemlerinin devam edilmesi yönünde karar verilmesi istemin de bulunduğu, tescil işlemi idari nitelikte bir işlem olup Kurul kararının kabulüne bağlı doğal bir sonuç olduğu, açılan davada iki ayrı talebin olduğu ve başvurunun tescil işlemlerinin devamına yönelik istemin de reddedildiği gerekçesiyle davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, bu nedenlerle dava konusu başvuru yönünden SMK'nın 5/1-b ve 5/1-c hükümleri uyarınca mutlak tescil engelinin bulunmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile TÜRKPATENT'in 19.08.2020 tarih ve 2020-M-7067 sayılı YİDK kararının iptaline, davacı vekilinin marka başvurusunun tescili talebinin reddine karar verilmiş, karar, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ile başvuru markasının tescili istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.