Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4220 E. 2025/2574 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) davacıya ait "cep" ve "cepte" asıl unsurlu markalar ile davalı şirketin "Cepte Birikim" marka başvurusu arasında iltibas bulunduğu iddiasına ilişkin itirazın reddine dair kararının iptali istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu başvuru ile davacının "cep birikim" markası arasında işaret benzerliği bulunsa da emtia benzerliği olmadığı, "cep" ve "cepte" markaları ile de işaret benzerliği bulunmadığı, "cep" ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğu ve davacı markalarının tanınmışlığı ile kötüniyet iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararını onayan istinaf kararının da onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "cep" ve "cepte" asıl unsurlu markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin "Cepte Birikim" ibareli marka başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının dava konusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin başta "cep birikim" asıl unsurlu markası ve diğer "cep" asıl unsurlu markaları arasında iltibas bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, müvekkilinin markaları tanınmış olduğundan, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/4 ve 6/5 maddesindeki koşulların da bulunduğunu, dava konusu başvurunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptali ile dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; tarafların markaları arasında iltibasa neden olacak bir benzerlik bulunmadığını, "cep" ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, davacının itirazına mesnet markalarını kullanmadığını, davacı markalarının tanınmış olmadığını, müvekkili başvurusunun kötüniyetli bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet "cep birikim" markaları arasında işaretler bakımından benzerlik bulunduğu ancak davacının bu markası ile dava konusu başvuru arasında emtia benzerliği olmadığından iltibas koşullarının bulunmadığı, davacının diğer itirazına mesnet "cep" "cepte" asıl unsurları markaları bakımından ise marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığı, "cep" ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlandığı, davacının itirazına mesnet markalarının tanınmış olduğunun ve kötüniyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.