"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "... ..." ibareli marka başvurusunun 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 5/1- b ve 5/1-c hükümleri uyarınca Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından 9, 35 ve 36. sınıflar yönünden reddedildiğini, 16, 37, 38 ve 42. sınıflar yönünden ise kabul edildiğini, başvurunun soyut ve somut ayırt ediciliğe sahip olduğunu, “...” markasının hem müvekkilinin yürüttüğü bir sadakat programının adı hem de ödeme aracı olarak kullanıldığını, Türkiye’de bu anlamda tanınmışlığa ulaştığını, başvuru markasının “...” çatı markasının alt markası olduğunu, müvekkilinin “...” esas unsurlu seri markalarıbulunduğğunu, bu markaların içerisinde 09, 35 ve 36. sınıflarda redde konu mal ve hizmetlerin de olduğunu, daha önce de açılan davalarda markaların kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandığı gerekçesi ile YİDK kararlarının iptaline karar verildiğini, başvuru markasının bir emtiayı tanımlamadığını, herkesin kullanımına açık bir ibare olmadığını, başvurudaki “...” ibaresinin kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığını ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK'nın 2021-M-2650 sayılı kararının iptaline ve başvurunun tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, başvurunun "para ve ödeme" anlamına geldiğini, ticari alanda serbest kullanımda olduğunu, reddedilen sınıflar yönünden belirli bir ticari kaynağa ait bir işaret olarak algılanmayacağını, bu itibarla başvurunun bir bütün olarak, markanın asli işlevi olan belirli bir işletmeye ait mal ve hizmetleri, diğer işletmelere ait benzer mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlama işlevini yerine getiremeyeceğini, malların/hizmetlerin vasfını/karakteristik özelliğini belirtiyor olması nedeniyle ayrıca tanımlayıcı nitelikte olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu marka başvurusunun, tescil talebinin reddedildiği “Sınıf 9:Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Sınıf 35: İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Sınıf 36: Finansal ve parasal hizmetler'' için ret gerekçesi olarak gösterilen “somut ayırt edicilik” ve “tanımlayıcılık” ile ilgili tescil engelinin bulunmadığı, markada yer alan "..." esas unsurunun kullanım ile ayırt edicilik kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK'in 2021/M-2650 sayılı kararının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, aynı konuya ilişkin emsal mahiyetinde kararlar bulunduğu gerekçesiyle istinaf istemini esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.