"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin "... harca harca bitmez", "a1001 şekil", "a1001 harca harca bitmez şekil", "a-... harca harca bitmez", "a.... şekil" ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “hotel ...” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddedildiğini, ... mağazasının sektöründe bilinen/tanınan bir marka olduğunu, bu başvurunun müvekkilinin markaları ile ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olduğunu, başvurunun kötüniyetli yapıldığını ileri sürerek YİDK'in 2019-M-10478 sayılı kararın iptali ile dava konusu 2019/12155 başvuru numaralı “hotel ...” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin otelcilik sektöründe faaliyette bulunan Filipin merkezli bir şirket olduğunu, 2017 yılında, seyahat ve turizm alanında “...” ibaresi ile resmi olarak hizmete açıldığını, markalarının dünyanın bir çok yerinde tescilli olduğunu, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, tarafların faaliyet alanlarının tamamen farklı olduğunu, davacının kötüniyet iddiasının hiçbir mesnedinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı markasının kapsadığı tüm hizmetler bakımından taraf markaları arasında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu belirlendiğinden, uyuşmazlığın çözümü zaten 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/1 maddesi anlamında yapılmış olup aynı Kanun'un 6/5 maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, davalı şirketin kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK'in 2019-M-10478 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmemiş olduğundan hükümsüzlük talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.