Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4289 E. 2025/2408 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, aleyhine başlatılan icra takibine dayanak senetten kaynaklı borcu olmadığının tespiti davasında, arabuluculuk şartının yerine getirilip getirilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmasının dava şartı olduğu, davacının bu şartı yerine getirmeden dava açtığı ve verilen süre içerisinde de arabuluculuk son tutanağını sunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkili aleyhine Gaziosmanpaşa İcra Dairesinin 2023/109798 sayılı dosyasında 8.000.000,00 TL'lik senetten dolayı icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkiline zorla doldurtulan ve üzerinde tahrifat bulunan bahse konu senetten dolayı müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davacı vekiline arabuluculuk tutanağının ibrazı için süre verildiğinden bahisle dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 01.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun'un 31. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 5/A maddesinin "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklinde düzenlendiği, bu düzenleme sonrasında açılan menfi tespit davalarında da dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olduğu, davacının 29.11.2023 tarihinde, arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (HUAK) 18/A-2 hükmü uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar verilmiş, hüküm, davalı asıl tarafından istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile menfi tespit davasının arabuluculuğa tabi olduğu, HUAK'ın 18/A-2 maddesinde "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesine yer verildiği, mahkemece davacıya verilen ihtaratlı sürede arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, dava açılmadan önce bu konudaki dava şartı yerine getirilmeden davanın açıldığı, bu durumda HUAK'ın 18/A-2 hükmü uyarınca davalıya tebligat yapılmasına da gerek olmadığı, dava ilgili kanun hükümlerine uygun olarak usulden reddedildiğinden, davalının adil yargılanma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararının da bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacı aleyhine başlatılan icra takibe dayanak kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 14.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.