Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4415 E. 2024/8757 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacının tescilli markasının izinsiz kullanılması nedeniyle açılan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet davasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme nedenlerini içermemesi gözetilerek reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/148 Esas, 2022/226 Karar

KARAR DÜZELTME İSTEYEN: Davalı vekili

Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı bozan Dairenin kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin İtalya'da mukim makarna üreticiliği geçmişi bulunan, köklü ve güçlü bir şirket olduğunu ve ihracat faaliyetlerini ağırlıklı olarak Afrika kıtası ülkelerinde yoğunlaştırdığını, müvekkilinin dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde de tescilli “SANTA LUCİA+Şekil” ibareli markasının bulunduğunu, üretimlerinde özellikle uluslararası makarna piyasasında çok tanınan “... +Şekil” markasıyla faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ayrıca Türkiye’de de bazı şirketlere fason makarna üretim yaptırarak Tanzanya’ya “... +Şekil” ibareli marka ile ihracat yaptığını, müvekkilinin Ocak 2007 itibariyle Tanzanya'ya yapılan satışlarının bir anda kesildiğini ve davalının müvekkili markasını kullanarak bu ülkeye ihracat yaptığının ortaya çıktığını, bu hususun Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/93 D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalının müvekkili adına tescilli "... +şekil" markasını hiçbir hakka dayanmaksızın taklit ederek makarna ürünleri üzerinde kullanmasının müvekkilinin haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, tazminatın hesaplanmasında davalının eylemi sonucunda müvekkilinin uğradığı zarar, kar kaybı, ileriye dönük elde edilecek faydalardaki azalmalar ve itibar kaybının göz önünde bulundurulmasını talep etmiş, 13.07.2010 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 64.256,40 USD olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin "OBA" ibareli tanınmış markalar ile makarna sektöründe faaliyet gösterdiğini, “... +Şekil” ibareli markanın Tanzanya’da mukim First Choice Industries Limited şirketine ait olduğunu, müvekkilinin adı geçen şirket ile “NEW SANTA LUCİA+Şekil” markası adı altında fason makarna üretimi yapılması hususunda sözleşme imzalandığını, kullanılan ambalaj tasarımının da Tanzanya'daki First Choice Industries Limited Şirketi tarafından tasarlandığını, davacı taleplerinin yersiz ve istenilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak davalının ve davacının 2006 ve 2007 yılları ihracaat satış tablosuna ilişkin olarak bozma öncesi alınan 04.05.2010 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketinde Tanzanya ülkesine ait 2006 ve 2007 yıllarına ait satış listesi, fiili ihracaat miktarı ve elde etikleri gelir denetime uygun şekilde incelenmiş olduğundan tazminat miktarını 64.256,40 USD olarak hesaplandığı, bozma sonrasında alınan ve hükme dayanak yapılan 28.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda da tarafların İhracat değeri (USD), İhracat değeri (Türk Lirası), Miktar (ton), Davacının 1 ton satış kârı üzerinden hesaplama yapıldığı, davalının 2006 ve 2007 yevmiye envanter defterinde kapanış tasdikleri bulunmaması nedeniyle ispat yükümünü yitirmiş olduğu, 556 sayılı KHK'nın 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca davacı adına tescilli markaya tecavüzden doğan yoksun kalınan kazanç tutarının 64.256,40 USD olduğunun tespit edildiği, ıslah ile talep edilen maddi tazminat miktarının kabul edildiği, toplanan delillere göre aynı alanda faaliyet gösteren davacının da Afrika kıtası ve Tanzanya ülkesine ihracat yaptığı, davalının davacı adına tescilli "... + ŞEKİL" markasını, hiçbir tescilli hakka dayanmaksızın, aynı emtia (makarna) ürünleri üzerinde "... " ibaresi ile kullandığı, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma safhasında iş yerinde ele geçirilen makarna ambalajlarının da aynı markanın ele geçtiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı eyleminin davacının tescilli marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmesi nedeniyle eylemin tespiti ile men ve re'fine, "... " markasını taşıyan ürünlerin satışının, dağıtımının, ihracatının ve ithalatının engellenmesine, "... " ibaresi ile üretilen taklit makarna ambalajı bulunduğu taktirde bu ürünler ile varsa tanıtım araçlarının toplatılarak imhasına, 64.256.40 USD maddi tazminatın ödeme tarihindeki TL karşılığının dava tarihinden itibaren işletilecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihininden itibaren işletilecek işletilecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminatta fazlaya dair talep ile ticaretten men talebinin reddine, karar kesinleştiğinde özetinin, masrafı davalıdan alınmak suretiyle ülke genelinde yayınlanan tirajı yüksek gazetelerden birinde bir kez ilanına karar karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 14.03.2024 tarihli, 2023/2462 E. ve 2024/2121 K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.

IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi, maddi sonuçlarının ortadan kaldırılması ve maddi manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

V. SONUÇ: Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.