"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/261 Esas, 2022/938 Karar
HÜKÜM : Yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/210 E., 2020/85 K.
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili aleyhine Malatya 8. İcra Müdürlüğü 2015/102347 sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapılarak haciz uyguladığını ve müvekkilinden 140.000,00 TL tahsil edildiğini, ancak müvekkilinin davalılara hiçbir borcu bulunmadığını, taraflar arasında imzalanmış sözleşme gereği davalı tarafa verilen çekler karşılığı müvekkiline teslim edilmesi gerekenlerin teslim edilmediğini, müvekkilinin oğlu tarafından davalı tarafın vekili Avukat ...'in hesabına icra tehdidi altında ödeme yapıldığını, takip konusu alacağın temliki vardıysa vekilin yapılan ödemeyi neden kabul ettiğini, ödemeyi kimin vekili olarak kabul ettiğinin araştırılması gerektiğini, gerekirse ... hakkında gerekli işlemlerin yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davalıların ve dava dışı ...'nın yakın akraba olduklarını ileri sürerek davacıdan tahsil edilen 140.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; istirdat davasının ödemeden sonraki 1 yıl içinde açılması gerektiğini, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, davacı tarafından Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/782 E. sayılı dosyasında icra takibi öncesinde davalı ... aleyhine dava konusu çekleri de içerir şekilde menfi tespit davası açıldığını, neticesinde 2012/301 K. karar ile "davanın reddine" karar verilip kesinleştiğini, yine davacı tarafından icra takibi sonrası bu ... ... ve ...'ya aleyhine Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/698 esasına kayden açılan menfi tespit davasının da yetki nedeniyle reddine karar verildiğini, kararın onandığını, huzurdaki davanın davalı tarafından 21.03.2017 tarihinde açıldığını, süresinde olmadığını, davacının dilekçesinde ve delillerinde müvekkili ... ile olan ticari ilişkisine dayandığını, ...'ya yöneltebilecek def'ilerin müvekkili ...'ya karşı ileri sürülemeyeceğini, ...'nın icra dosyasındaki alacağını ...'ya devrettiğini, devir işleminin icra müdürlüğüne ve davacıya tebliğ edildiğini, icra dosyasındaki anlaşmadan dolayı ödemenin ... ile yapıldığını, ...'nın icra dosyasında taraf sıfatının bulunmadığını, icra takibi ile ilgili yapılan ödemenin icra baskısı ile değil, alacağı devralan ... ile anlaşılarak yapılmış bir ödeme olduğunu, dosyada alacak bakiyesi 180.000,00 TL civarında olmasına rağmen pazarlıkla 140.000,00 ödendiğini, ... ile olan ticari ilişkilerindeki edimlerin gereği gibi yerine getirilmediği iddiasının doğru olmadığını bu yönde açılmış davanın reddine karar verildiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dosyada alınan ilk bilirkişi raporuna göre davacının davalılardan eksik teslim edilen makine ve teçhizat bedelinden dolayı 9.500,00 TL, bedelsiz kalan çek karşılığı yapılan ödemelerden dolayı 140.000,00 TL olmak üzere toplam 149.500,00 TL alacaklı olduğu, davalı itirazı üzerine alınan 16.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalının 22.07.2011 tarihli Hisse Devri Sonrası Protokol gereği; 6 (altı) adet depolama tankının eksiksiz teslim edildiğine dair herhangi bir iddiasının olmaması ve teknik bilirkişi tespitinin de bu yönde olması nedeniyle, devir yükümlülüğü/edimi gereği olan teslimin yapılmamış olduğu, davacının hisse devri nedeniyle vermiş olduğu toplam 175.000,00 TL'lik çeklere karşılık ödenmeyen bir kısım çekler yönünden davalılardan ... tarafından icra takibi başlatıldığı, takip devam ederken ...'nın 150.805,42 TL tutarlı takip alacağını dava dışı 3. kişi ...'ya 24.10.2014 tarihli ve noter onaylı temlik işlemi ile devrettiği, dolayısıyla davalılardan ...'nın takip konusu icra dosyasındaki miktarla sınırlı, davacı taraftan herhangi bir alacağı kalmadığı, davacının oğlu Fatih Usta tarafından ...'nın avukatı ...'e ait ... Bankası hesabına dava konusu meblağın ödediği, bu durumun da icra takibi yapıldıktan sonra ve muhtelif bazı gayrimenkullere haciz şerhi işlendiğinden icra tehdidi altında yapıldığı, ...'nın temlik ettiği alacağı avukatı aracılığıyla alması ve iade etmemesi nedeniyle sebepsiz zenginleştiği, davacının davalılardan eksik teslim edilen makine ve teçhizat bedeli nedeniyle Malatya İcra Müdürlüğü 2015/102347 sayılı dosyasında 150.805,42 TL alacaklı olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği ...'nın, icra takibi başlatması ve icra tehdidi ile davacı borçluyu ödeme yapmak zorunda bıraktığından 140.000,00 TL'yi davacıya istirdadı gerektiği görüşüne yer verildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 nci maddesinde "haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür" düzenlenmesine yer verildiği, denetime elverişli ve açıklayıcı 16.07.2019 havale tarihli bilirkişi heyeti raporu nazarında davalıların zenginleşmesinin hukuki sebebinin bulunmadığının tespit edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra dosyasındaki borç tamamen kapatılmadığı sürece 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamayacağından somut olayda 11.03.2016 ve 18.03.2016 tarihli ödemeler nedeniyle 14.03.2017 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu, davalı ... tarafından Malatya İcra Dairesinin 2015/102347 sayılı (eski numara 2012/3289) icra takip dosyası ile davacı ... aleyhine dört ayrı çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, takip dayanağı çeklerin davacı ... tarafından ... lehine keşide edildiği, lehtar ... tarafından ...'ya ciro edildiği, ...'nın takip alacaklısı olmadığı, dava dışı Fatih Usta tarafından 11.03.2016 tarihinde 40.000,00 TL, 18.03.2016 tarihinde 100.000,00 TL olmak üzere toplam 140.000,00 TL'nin 2012/3289 sayılı icra dosya borcuna mahsuben açıklaması ile ...'e gönderildiği, icra dosyasına sunulan Malatya 2. Noterliği'nin 24.10.2014 tarihli ve 23193 sayılı alacağın devri sözleşmesi ile ...'nın Malatya 6. İcra Müdürlüğü'nün 2012/3289 sayılı dosyasındaki alacağının tamamını ...'ya devrettiği, kendisine iki taksit halinde toplam 140.000,00 TL havale edilen ...'in hem ...'nın hem de ...'nın vekili olduğu, bu durumda dosya alacağının devrinden yaklaşık bir buçuk yıl sonraki havalenin, vekili vasıtasıyla ...'ya yapıldığının kabulü gerektiği, hal böyle olunca mahkemece davalı ... aleyhine açılan davanın alacağını temlik etmiş olması ve ödemenin de alacağı temlik alan ...'ya yapılması nedeniyle, yine davalı ... aleyhine açılan davanın ise takip alacaklısı olmaması ve ödemenin de kendisine değil ve dava dışı ...'ya yapılması nedeniyle taraf sıfatı (pasif husumet) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, buna göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, icra dosyasına yapılan ödemenin istirdatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 124, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.
3. 6098 sayılı Kanun'un 77 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Davalı tarafın cevap dilekçesinde icra dosyasındaki alacağın dava dışı ...'ya devredildiği savunmasına cevaben davacı vekilinin 15.08.2017 havale tarihli cevap dilekçesinin 4. paragrafında "... Gerekirse ve Mahkemeniz uygun görürse, ... hakkında da gerekli işlemlerin yapılmasına karar verilmesini talep ediyoruz" beyanına yer verilmiş olup, bu beyan dikkate alınarak 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi uyarınca ...'nın davaya dahli için davacıya süre verilerek yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2.Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi şimdilik gerekli görülmemiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
07.10.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.